Erzincan'da dün güzel bir organizasyon yapıldı. Ama bu güzellikler şeytanı bile utandıracak yöntemlerle kirletildi. Nasıl mı ?

Erzincan'ın ekonomik anlamda kalkınabilmesi için bir fırsatı var. Ergan Dağı ile kayak tesisleri. Bu tesislerin tanıtımı için bazı adımlar atılıyor. Valilik, Özel idare, Kültür Müdürlüğü, Sivil toplum kuruluşları, bu noktada ellerini taşın altına koyan bir adım attı. Ama bu gözler Cumartesi gecesi insanın aklını donduracak şeyler gördü. Evlerini 2 günlüğüne ergana taşıyan kamp severlerden Emre Fel diye Ergan'a gidenine, Madoyu ziyaret edip Ergan'ın son halini görmek isteyeninden, yazın nasıl serinlerim diye düşünenine, yapılan gösterileri izlemek isteyenine onbinlerce insan Ergan'a (kayak tesisi) akın etti.

Şehir dışından bile masasını sandalyesini, çadırını kapıp gelen insanların varlığı, organizasyonun tanıtım açısından hedeflenen başarıyı yakaladığını gösterdi bize. 

ERGAN TARİHİN EN KALABALIK GÜNÜNÜ YAŞADI

Kayak tesisleri, yaz aylarının en serin noktalarından birisi olarak Erzincan'ın gezilesi yerleri arasındaki yeri ünvanını da bu organizasyonla aldı.

Gelip gidenlerle onbinlerin akın ettiği Ergan Dağı'nda gün, güzel başladı. Kalabalık, konser saati yaklaştıkça arttı. Geçtiğimiz haftalarda yaşanan yıldırım ve sel felaketi sebebiyle bozulan kayak tesisinin gondolu yüzünden konser alanına insan taşıma işi, otobüslere kaldı.

Konser, jetski gösterileri, motorsiklet gösterileri, Mado. Bunların hepsi bir araya gelince, Ergan Dağı Kayak Tesisi'nde Cumartesi akşamı adeta izdihamı gördük. 

Ne mi yaşandı. Üstü kapalı bir vaziyette anlatayım.

ERGAN'DA CUMARTESİ GÜNÜ NE YAŞANDI

Aşırı alkol tüketimi, ve ücretsiz dağıtılan enerji içecekleri.

Köşelerde, daha çok tenha bölgelerde yapılan uyuş... partileri. 

Kuytu köşelerde Fuh...  partileri.

Küfürler, kavgalar ve gühanlar.

Yaylabaşı'ndan yürüyerek Ergan Dağı'nda ki konsere yetişme endişesi taşıyan insanlar. 

Gondolun hareket noktasından insanları yukarıya taşıyan otobüslerin yetersiz kalması ve bir anlık sinirle yürümeyi tercih eden, dağa kadar yürüyen kalabalık.

Otoparkta yer kalmayınca geri dönmek zorunda kalan otomobiller.

Debriyaj balatasını sıyırttıran, hararet yapan araçlar. 

İnsanları taşımak için görevlendirilen ama bozulan otobüsler.

Tıkanıklık sebebiyle arızalı aracı almaya çalışan, ancak bölgeye giremeyen çekiciler. 

Yetersiz kalan tuvaletler.

İnişte yaşanan otobüs kuyruğu ve bu kuyrukta beklemekten sıkılanların sebep oldukları kavgalar.

Bunları uzatabilirim. Ancak buradaki maksadım eksiklikleri ben gördüm havası atmak değil, attığımız taş, ürküttüğümüz kuşa deydi mi tartışmasını başlatmaktı. 

Tanıtım tamam, organizasyon sıfır sıfır sıfır.