18. yüzyıl mimarlık tarihinde önemli bir yere sahip olan barok stil, dünyanın dört bir yanında etkileyici yapılarla kendini gösteriyor. Roma'nın simgelerinden biri hâline gelen ve halk arasında “Aşk Çeşmesi” olarak bilinen Trevi Çeşmesi, bu tarzın en göz kamaştıran örneklerinden biri. “Üç Yol Çeşmesi” anlamına gelen ve ortasında deniz tanrısı Poseidon’un yanı sıra Demeter ve Hygieia heykellerine ev sahipliği yapan bu ihtişamlı yapı, Nicola Salvi tarafından tasarlanmış ve Giovanni Paolo Pannini’nin dokunuşlarıyla tamamlanmıştı.
Barok mimarinin zarafetini yansıtan bir diğer yapı ise Almanya’nın Saksonya eyaletindeki Dresden kentinde yer alıyor. Şehirle özdeşleşen Zwinger Sarayı, 1728 yılında tamamlandı ve geniş avlusu, heykelleri, havuzlarıyla bu stilin tüm inceliklerini gözler önüne seriyor.
İngiltere'nin Oxfordshire kentindeki Blenheim Sarayı ise kraliyetle doğrudan bağlantısı bulunmayan bir malikâne olmasına rağmen, “saray” unvanını taşıyan tek yapı. UNESCO’nun 1987 yılında Dünya Mirası listesine aldığı bu yapı, barok mimarinin İngiliz yorumuna ışık tutuyor.
Fransa’nın en görkemli yapılarından biri olan Versay Sarayı da barok stilin en sofistike örnekleri arasında. 1661’de başlayan inşası, zamanla eklenen detaylarla zenginleşti ve sarayın eşsiz bahçesiyle birlikte 1979’da UNESCO tarafından korunmaya değer bulundu.
İspanya’nın başkenti Madrid’deki Kraliyet Sarayı ise hem mimari büyüklüğüyle hem de tarihi önemiyle dikkat çekiyor. 3.418 odalı dev yapı, 18. yüzyılda İtalyan mimarlar Filippo Juvarra ve Giovanni Battista Sacchetti’nin ellerinde şekillendi.
Viyana’da yer alan St. Charles Kilisesi (Karlskirche), mimar Fischer von Erlach’ın başlattığı, oğlunun ise tamamladığı projeyle 1737 yılında son hâlini aldı. Yapının özellikle giriş kısmı, barok estetiğini yansıtan özgün detaylara sahip.
Barok mimarinin etkisi yalnızca Avrupa’yla sınırlı kalmadı. İstanbul’un kalbinde, Çemberlitaş semtinde yer alan Nuruosmaniye Camii, Türk barok üslubunu benimseyen ilk cami olarak öne çıkıyor. 1748-1755 yılları arasında inşa edilen cami, yükseltilmiş giriş kapısına çıkan merdivenleri, simetrik kare planı ve süslemeleriyle Osmanlı mimarisine farklı bir soluk getirdi.
Barok mimarisi, sadece estetik değil; tarih, kültür ve güç gösterisinin mimarideki yansıması olarak hâlâ ayakta durmaya devam ediyor. Avrupa'nın görkemli saraylarından İstanbul'un tarihî camilerine uzanan bu yolculuk, geçmişin zarafetini günümüze taşıyor.
