Popüler kültürde filmlerden inanışlara kadar, 13 sayısı etrafında dönen gizemli atmosfer, insanların zihninde derin bir etki yaratmıştır. Bu sayının yol açtığı tuhaf inançlar ve çeşitli kültürlerdeki farklı anlamları, insanların zihinlerindeki tüyleri ürperten gizemi ortaya koymaktadır. Milyonlarca insan, tarih boyunca 13 sayısına yönelik bir korku ve çekince hissetmiştir. İlluminati gibi gizemli örgütler veya mitolojik anlatılarda ise dünyayı yönettiği iddia edilen 13 aile olduğu konuşulur. Bu tür hikâyeler, 13 sayısının etrafında dolaşan gizem ve korku atmosferini pekiştirir.

Sürücüleri kör eden tehlike! LED ampuller trafikte kazaya davetiye çıkartıyor Sürücüleri kör eden tehlike! LED ampuller trafikte kazaya davetiye çıkartıyor

Doların üzerindeki 13 basamaklı piramit veya tarot kartlarındaki ölüm kartı gibi semboller de 13 sayısının sembolik anlamlarını yansıtır. Bu semboller, insanların 13 sayısına yüklediği anlamların ve inançların karmaşıklığını gösterir. Birçok kültürde ve mitolojide, 13 sayısının şanssızlık veya belirsizlikle ilişkilendirilmesi, insanların bu sayıya karşı olan korkularını beslemiştir. Bu nedenle, 13 sayısının dünya üzerindeki etkisi sadece sembolik değil, aynı zamanda insanların düşünce dünyasında da derin izler bırakan bir fenomendir.

Korku kötülüğü getirir. O yüzdende pskolojide de korku ile yüzleşmeli altındaki neden bulunmalı aksi halde atalarımız dediği gibi korktuğun şey başına gelir. Bilinç altına onu hep kodluyorsun buda aslında istemsizce onu hayata geçirme eyilimi yaratıyor. yazımıza 13 rakamını uğurlu sayan toplumlarla başlayalım 

Kimler uğurlu görüyor?

Kimi toplumlar ise 13 sayısı’nı uğurlu görmektedir. Mesela Meksika’da, Keltler ve Germenlerde bu sayı kutsal kabul edilir. Çoğu insanın şanslı sayısı 13'tür.

Mayalar döneminde ise 13 sayısının yaradılışla ilişkisi ifade edilir. Kadim Mayalar Allah’ın matematiksel doğasını keşfeder. Yaratılışın doğası içinde 13 sayısı’nın frekansı bulunur. 13 sayısı sembolik olarak daireyle ifade edilir. Mayalarda Hunab K’u’nun sembolü daire içinde kare olarak gösteriliyordu. Hunab K’u’nun anlamı ölçüyü ve hareketi verendir. Hunab, Allah veya Yaradan; K’u piramit demektir. Mayaların takvimine göre 13’üncü ışın, takvimdeki en yüksek titreşimdir; dönüşümü temsil eder. Bu da Gezegenimizin daha büyük bir ışığa uyumlanma zamanına girdiğimizin göstergesidir.

İslam Dininde:

İslamiyette hiçbir şey uğursuz sayılmamış ve hurafelerle uğraşılmaması kesin bir dille belirtilmiştir. Yapılan iş veya düşünce kötü ise kötülük uğursuzluk getirir. Buda kişiye bağlı olduğu için bunun günü, sayısı, ayı yılı yoktur.

Amerikan Kültüründe 13 Sayısı

Amerikan kültüründeki 13 sayısına duyulan korku ve endişe, mimariye bile yansımış durumdadır. ABD’nin mimari yapıları genellikle göz alıcı gökdelenlerle doludur. Ancak, bu yüksek binaların çoğunda kasıtlı olarak 13. kat yoktur. Bu sebeple, birçok binada 13. kattan kaçınılır ve ya 12’den direkt olarak 14. kata geçilir ya da 13. kata farklı bir isim verilir, böylece insanlar daha rahat hissedebilir. Öyle ki, insanlar Amerika’da 13 sayısından o kadar korkarlar ki, ev veya ofis kiralamaktan veya satın almaktan kaçınırlar. Bu durum, inşaat firmalarını ve mimarları, ekonomik kaygılarla 13. katı atlamaya teşvik eder.

Dahası, bazı asansör şirketleri gökdelenlere ve büyük otellere asansörler üretirken, %90’ında 13. kat düğmesini eklemeyerek, bu inançları desteklerler. Bu, 13 sayısının etrafındaki inançların, pratik yaşamın bile bir parçası olduğunu gösterir. Bu durum, sadece mimariyi etkilemekle kalmaz, aynı zamanda insanların günlük yaşamlarına da yansır. İnsanların 13 sayısına yönelik bu yaklaşımı, bazılarının tercihlerini ve hatta endüstri uygulamalarını bile etkiler hale gelmiştir.

Fransa’da 13 Sayısı

13 sayısından duyulan korku, sadece Amerikalıları değil, dünyanın farklı bölgelerindeki insanları da etkilemektedir. Örneğin, Paris metrosunun 13. istasyonu olan Liege istasyonunun ürkütücü bir hikâyesi bulunmaktadır. Bu istasyon, halk arasında bir şehir efsanesine dönüşmüş durumda. İnanışa göre, açıklanamayan gizemli olaylar yaşandığı için bazı insanlar 13 numaralı istasyonu kullanmaktan kaçınırlar ve bir önceki ya da bir sonraki istasyonu tercih ederler.

Kimileri, 13. istasyonunun kötü ruhlar tarafından ele geçirildiğine inanırken, diğerleri ise istasyonun eski bir mezarlığa yakın olmasından dolayı içinde doğaüstü, paranormal aktivitelerin gerçekleştiğine dair batıl inançlar geliştirmişlerdir.

Fransa’da 19. ve 20. yüzyılın başlarında özel davetlerde, etkinliklerde ve yemeklerde bir masada 13 kişinin bulunmaması adına ekstra önlemler alınırdı. Örneğin, 12 kişilik bir masada, hesapta olmadan bir davetli daha eklenirse, masanın 13 kişilik olmaması için 14. kişi yedekte bekletilirdi. Bu uygulama, 13 kişinin bir araya gelmesinden kaçınmak için özenle yapılan bir önlem olarak bilinirdi. Bu nedenle, pek çok insan, masada 14. kişi olarak hayatlarını kazanıp geçimlerini sağlamıştır.

Hristiyanlık İnancında 13 Sayısı

Leonardo Da Vinci’nin ünlü eseri “Son Akşam Yemeği“, Hristiyanlık tarihi ve sanat dünyası için büyük bir öneme sahiptir. Bu eserde, Hz. İsa’nın son yemeğini havarileriyle birlikte yediği kutsal an canlandırılmıştır. Ancak, tabloya dikkatli bakıldığında anlaşılamayan bir detay ortaya çıkar: Masada toplamda 13 kişi olduğunu gözlemleniyor.

İncil’e göre, Hz. İsa ve onun 12 havarisi son yemekte bir araya gelmişlerdir. Hristiyan inancına göre, Hz. İsa’ya ihanet eden kişi olan Yahuda, yemeğe sonradan katılan 13. kişiydi ve Hz. İsa’nın çarmıha gerilmesine sebep oldu. Ancak, İslam inancına göre Hz. İsa’nın çarmıha gerilmesi olayı yer almaz ve onun kıyametten önce dünyaya geri dönmek üzere Allah tarafından göğe yükseltildiği inancı vurgulanır.

İlluminati’de 13 Soy Kavramı ve Amerikan Doları’nın 13 Sembolizmi

Yüzyıllardır gizem ve tartışmaların odak noktası olan İlluminati, genellikle karmaşık teoriler ve gizli güçlü topluluklarla ilişkilendirilir. İlluminati’nin en tartışmalı ve esrarengiz yönlerinden biri, küresel siyaset, finans ve medya üzerinde etkili olduğuna inanılan 13 soy kavramıdır. 13 soy, İlluminati’nin güçlü aileleri temsil ettiği düşünülen, 20. yüzyılda ortaya çıkan ve “İlluminati’nin Kansoyları” kitabıyla popülerleşen bir teori olarak bilinir. Bu teoriye göre, 13 soy, orijinal İlluminati üyelerinin torunları olduğu iddia edilen güçlü aileleri temsil etmektedir.

İlluminati ile ilişkilendirilen bir diğer dikkat çekici nokta ise Amerikan dolarının 13 sayısıyla olan bağlantısıdır. Özellikle doların üzerinde bulunan sembollerdeki 13 basamaklı piramit ve diğer semboller, bazı teorisyenler tarafından İlluminati ve 13 soy kavramıyla bağlantılı olduğu şeklinde yorumlanmıştır. Bu bağlantılar, İlluminati’nin gizemli ve sembolik yapısının, kültürel inançlar ve para sistemleri üzerindeki etkisinin teorilerini ortaya atmıştır.

Amerikan doları, gizemli 13 sayısıyla ilişkilendirilen sembolizmle doludur. Büyük mührün üzerindeki kartal, altı köşeli bir yıldız veya Davut Yıldızı‘nı oluşturan 13 yıldızdan oluşan bir takımyıldızı taşır. Bu yıldızlar, 13 orijinal koloni ismini temsil eder. Kartalın elinde tuttuğu kalkan, 13 dikey çizgiye sahiptir. Kartalın sol pençesinde 13 ok bulunurken, sağ pençesinde ise 13 yapraklı ve 13 zeytinli bir zeytin dalı yer alır. Ayrıca büyük mührün içindeki piramit 13 basamaklıdır.

ABD dolarının üzerinde Latincesi “E pluribus unum” yazılıdır ki bu, Amerika Birleşik Devletleri’nin gücünü ve birliğini simgeleyen bir slogandır ve toplamda 13 harf içerir. Amerikan bayrağı da 13’e vurgu yapar; kırmızı ve beyaz çizgilerin toplam sayısı 13’tür. Bu semboller, Amerikan doları ve bayrağında 13 sayısının çeşitli şekillerde yer aldığını ve bu sayının Amerikan tarihinde ve sembolizminde özel bir anlam taşıdığını gösterir.

Tarot Kartlarında 13. Kart “Ölüm” Kartı

Tarot kartlarında 13. kart genellikle “Ölüm” kartı olarak adlandırılır ve genellikle iskelet figürü ile tasvir edilir. 13 sayısının mistik önemi, eski kültürlerin bazılarında da öne çıkar. Örneğin, Kelt kültüründe, 13 sayısının mistik ve dönüştürücü bir güçle ilişkilendirildiği düşünülürdü. Cadılar Meclisi oluşturulduğunda, toplamda 13 cadının bir araya gelmesiyle bu sayının gizemli ve esrarengiz bir dünyanın kapısını açtığına inanılırdı. Bu sayı, Kelt geleneklerinde ve diğer bazı eski inanç sistemlerinde önemli bir sembol olarak kabul edilirdi, bir tür dönüşüm ve gizemli güçle ilişkilendirilirdi.

Eski Kültürlerde 13 Sayısı

Tarih boyunca, 13 sayısı çeşitli kültürlerde ve inanç sistemlerinde önemli bir rol oynamıştır. Antik numerolojide, sayıların enerji ve güçleri olduğuna inanılırdı. Maya uygarlığında, 13 sayısı kozmik döngülerle ve evrensel enerjilerle ilgiliydi. Mayalar, 260 günlük bir takvim kullanıyorlardı ve bu döngü, 13’ün 20 ile çarpımı olan 260 gün üzerine kuruluydu.

Eski Mısırlılar da 13 sayısını ölüm ve yeniden doğuşla ilişkilendiriyorlardı. Bu nedenle, özellikle “Ölüler Kitabı” gibi metinlerde bu sayı önemli bir sembol olarak kullanılmıştır. Kabalistik geleneğe göre ise 13 sayısı, tekâmül ve kozmik birliği temsil etmektedir.

Apollo 13 Olayı

Tarih boyunca, 13 sayısına duyulan korku, birçok olayla birlikte giderek artmıştır. Bu korkunun örneklerinden biri, Apollo 13 olayıdır. Apollo 13, Apollo Projesi’nin parçası olarak gerçekleştirilen yedinci insanlı uzay görevi ve aynı zamanda üçüncü insanlı Ay yolculuğu göreviydi. Uzay aracı, 11 Nisan 1970’te yerel saatle 13:13’te ABD’nin Florida eyaletindeki Kennedy Uzay Merkezi’nden fırlatıldı.

11 Nisan 1970’te görev başladı ancak yolculuğun başlarında meydana gelen bir oksijen tankı patlaması, Ay’a inişi başaramadan görevin sona ermesine sebep oldu. İlginç bir şekilde, bu patlamanın yaşandığı tarih 13 Nisan 1970’tir. Apollo 13 olayı, 13 sayısına olan korkunun sembolik bir örneği olarak değerlendirilmiş ve bu tür olaylar, 13 sayısının etrafında dönen batıl inançların günlük yaşamda da izlerini bıraktığını göstermiştir.

13 Sayısına Duyulan Korkudan Kurtulmak İsteyenler Kulübü

13 sayısına karşı duyulan aşırı korku veya rahatsızlığa bir isim bile verilmiş: “triskaidekaphobia“. Bu korkunun üstesinden gelmek ve 13 sayısına karşı duyulan ürpertiden kurtulmak isteyenler, 19. yüzyılın sonlarında bir topluluk bile kurmuşlardır. Bu topluluk, “Kulüp 13” adıyla anılır. Üyeleri arasında dönemin tanınmış politikacıları, yazarları ve iş insanları gibi ünlü isimler bulunmaktaydı. Topluluğun üyeleri düzenli olarak 13’er kişilik gruplar halinde akşam yemeği yiyip 13 sayısı ile ilgili diğer eylemlerle etkileşim kurarak, 13’e karşı duydukları bu tedirginlikten kurtulmaya çalışıyorlardı.

13. Cuma İnancı ve Tapınak Şövalyeleri

Son dönemlerin popüler kültürü arasında hayatımıza giren bir başka garip batıl inanç, “13. Cuma” inancıdır. Bu inanış, “13. Cuma” adlı korku filmi serilerinden de tanıdık olabilir. Bu tuhaf inanışa göre, eğer ayın 13’ü bir cuma gününe denk gelirse, o gün uğursuz olarak kötü şans getireceğine inanılır ve insanlar günlerini buna göre planlarlar. Ancak, İslam inancında şans veya uğursuzluğun bir günle ilişkilendirilmediği ve her cuma gününün mübarek bir gün olarak kabul edildiği bilinmelidir.

Bu tuhaf “13. Cuma” inancının kökenleri, Tapınak Şövalyelerine dayanmaktadır. Tapınak Şövalyeleri, 12. ve 14. yüzyıllar arasında var olan Hristiyan askeri düzenine ait şövalyelerdi. Kudüs’ün korunması ve Hristiyan hacıların güvenliğini sağlamak için kurulmuşlardı. Tapınak Şövalyeleri zamanla büyük miktarda servet biriktirerek ve bazı siyasi güçlerle bağlantı kurarak önemli bir güç haline gelmişlerdi.

Ancak, Fransız Kralı ve Papa tarafından tutuklanıp mülklerine el konulması emri verilmişti. Bu emir sonucunda birçok tapınak şövalyesi tutuklanmış, işkence görmüş ve idam edilmişti. Bu olay cuma günü ve ayın 13’üne denk gelmişti ve bu sebeple “13. Cuma” uğursuz bir gün olarak kabul edilmiştir. Tapınak Şövalyelerinin yaşadığı felaketin ardından, bu inanış popüler kültüre yerleşmiş ve günümüzde hala yılda bir veya iki kez denk gelen bu tarih insanları tedirgin etmeye devam etmektedir.

Editör: Saliha Kara