Istanbul

Uzmanından Kolon kanserine karşı beslenme önerileri

- Medicana International İstanbul Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü Uzmanı Prof. Dr. Barış Yılmaz: - "Beslenme kolon kanserinde önemlidir. Hayvansal yağlar, düşük lifli gıda alımı kolon kanserine davetiye çıkarır. Yeteri kadar vitamin alamama da kolon kanserinde riski artırır"

Abone Ol

İSTANBUL (AA) - Medicana International İstanbul Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü Uzmanı Prof. Dr. Barış Yılmaz, sağlıklı yaşam tarzı benimsemek, risk faktörlerinden kaçınmak ve tarama yoluyla erken teşhis uygulamak gibi birincil önleme stratejilerinin kolon kanseri görülme sıklığını ve etkisini önemli ölçüde azaltabileceğini söyledi.

Medicana'dan yapılan açıklamaya göre, dünya çapında tüm kanserlerin arasında en yaygın üçüncü kanser olan kolon kanseri dünya çapında kansere bağlı olan ölümlerin ikinci önde gelen nedenini oluşturuyor. İşlenmiş et ürünlerinin çok miktarda tüketilmesi, obezite, hareketsiz yaşam tarzı kolon kanserlerinin sebebi olarak görülüyor. Özellikle beslenmeye dikkat etmek riski azaltıyor. Kolon kanserini erken evrede yakalamak içinse vücudun verdiği sinyalleri iyi takip etmek gerekiyor.

Ülkemizde ise kalın bağırsak kanserleri kadınlarda ikinci, erkeklerde üçüncü sırada yer alıyor. Pek çok risk faktörü bulunan kolon ve rektum kanseri herhangi bir yaşta ortaya çıksa bile 50 yaş sonrasında risk artıyor. öeBu nedenle her kanserde olduğu gibi kolon ve rektum kanserinde de erken evrede teşhis hayat kurtarıcı oluyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Medicana International İstanbul Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü uzmanı Prof. Dr. Barış Yılmaz, kolon kanseri taramasında altın standart yöntemin kolonoskopi olduğunu ifade etti.

Kolon kanserinde ailesel geçiş, kalın bağırsakta polip öyküsü gibi etkenlerin risk faktörü olduğuna dikkat çeken Yılmaz, "8-10 yıldan fazla süre ile ülseratif kolit ya da crohn hastalığı bulunanlarda, sigara ve alkol kullananlarda kolon kanseri riski bulunmaktadır. Ayrıca, beslenme kolon kanserinde önemlidir. Hayvansal yağlar, düşük lifli gıda alımı kolon kanserine davetiye çıkarır. Yeteri kadar vitamin alamama da kolon kanserinde riski artırır. Obezite kolon ve rektum kanseri riskini arttırdığı gibi aynı zamanda kadınlarda meme ve erkeklerde prostat kanseri riskini de artırdığı gösterilmiştir. Dolayısıyla kanserden korunmak için obezite ile de etkin olarak mücadele edilmelidir. Kolon kanseriyle birlikte birçok hastalığın önlenmesinde düzenli egzersizin rolü büyüktür." değerlendirmesinde bulundu.

Makattan kanama olmasının kolon kanserinin en büyük belirtisi olduğuna değinen Prof. Dr. Barış Yılmaz, "Dışkılama alışkanlıklarında değişiklik, karın ağrısı, kilo kaybı, kansızlık, şişkinlik ve soluk renk kolon kanserinde belirtiler arasındadır. Kolon kanserinde kalın bağırsağın makat bölgesine yakın olan 15 cm'lik kısımdan gelen kanama en önemli belirtilerdendir. Ancak kalın bağırsağın ince bağırsağa yakın olan başlangıç kısmından kaynaklanan kolon kanserleri makattan daha çok gizli kanama ile kan kaybına yol açar ve kansızlık ile kendini gösterir." ifadelerini kullandı.

Kalın bağırsak kanserinin erken teşhisinde kolonoskopinin önem taşıdığının altını çizen Yılmaz, "Kolon kanserinin en önemli risk faktörü olan bağırsaktaki polipler kolonoskopi ile erken teşhis edilip gene aynı işlem sırasında çıkarılabilmektedir. Kolonoskopi ile kalın bağırsak kanserinin erken tanısı ve başarıyla tedavisi ile yüz güldürücü sonuçlar alınabilmektedir. Polipler, kalın bağırsağın içinden kaynaklanan et beni şeklinde başlayıp daha sonra büyüyerek kansere dönüşen yapılardır. Bunlar kolon kanserlerinin öncüsü olarak kabul edilir. 2 cm'in altındaki poliplerin kansere dönüşme riski az iken boyutu 2 cm'i geçen poliplerin kansere dönüşme riski çok yüksektir. Poliplerin rutin kolonoskopilerle takip edilmesi gerekir." açıklamasında bulundu.

- Kolon kanserine karşı beslenme önerileri

Sağlıklı yaşam tarzı benimsemek, risk faktörlerinden kaçınmak ve tarama yoluyla erken teşhis uygulamak gibi birincil önleme stratejilerinin kolon kanseri görülme sıklığını ve etkisini önemli ölçüde azaltabileceğini belirten Yılmaz, şunları kaydetti:

"Çok fazla kırmızı et yemek kolon kanseri riskini artırır. Pastırma, sosis ve salam gibi işlenmiş etler de en büyük risk faktörlerinden. Bu nedenle kırmızı etin haftada üç porsiyondan daha az tüketilmesi yerinde olur. Yeterli kalsiyum ve D vitamini almanın kolon kanserine karşı korunmaya yardımcı olabileceğine dair iyi kanıtlar var. Günde bin ila bin 200 miligram kalsiyum ve günde yaklaşık bin IU D vitamini almak gerekebilir. Elbette ki öncelikle kandaki D vitamini ve kalsiyum oranlarına baktırmak gerekir. İyi kalsiyum kaynakları arasında az yağlı süt ürünleri, zenginleştirilmiş bitki bazlı sütler, kuruyemişler, fasulye ve yeşillikler bulunur.

İyi D vitamini kaynakları arasında yumurtalar, ton balığı gibi yağlı balıklar ve güçlendirilmiş süt ürünleri vardır. Bunun yanında tam tahıllar ve lif açısından zengin bir diyet yemek kolon kanseri riskini azaltabilir. Ancak çoğu insan ikisinden de yeterince yararlanamıyor. Her gün üç veya daha fazla porsiyon tam tahıl ve yaşa bağlı olarak her gün 22 ila 34 gram lif yemeyi denemek önemli bir adımdır. Meyve, sebze, fasulye ve yüzde yüz tam buğday ekmeği, tam tahıllı tahıllar ve makarna gibi tam tahıllı gıdalar bağırsak sağlığı için faydalıdır."