ÜÇ KONU

Abone Ol
BİRLİK VAKFI
 
           Akademisyen, yönetici, eğitimci ve yazarların bir araya gelerek oluşturduğu bir vakıf. Hepsi girişimci. Başkanlığını Prof. Dr. Erdal Akpınar yürütüyor.       
        Çeşitli seminer ve kurslarla insanlara katkı sağlıyorlar. Birileri sizin için bir araya geliyor, kafa yoruyor, koşuyor, faydalı işlere imza atıyor.         
       Gazeteci arkadaşımız Levent Baydaş’ın nazik daveti üzerine Hüseyin Aslan Ağabey’le beraber Gazeteci-Yazar Hikmet Köksal’ın “medya toplum” konulu seminerini keyifle dinlemiştik. 
      Erzincan’ın şansızlıklarından biri de sadece siyaset ve bürokrasiyle yol alan bir şehir olmasıdır. Farklı seslere, meslek odalarına, sivil toplum örgütlerine de ihtiyacımız var.
       Bana dokunmayan yılan bin yaşasın veya her şeye muhalefet eden değil, bir beklenti içerisinde olmadan yeri geldiğinde doğruları, yeri geldiğinde yanlışları söyleyebilecek samimi oluşumlar...
       Bunun için şehrimizde kurulan her sivil toplum kuruluşunu kentimiz adına bir gelişme olarak görüyoruz.
 
        75. YIL REHABİLİTASYON MERKEZİ
 
        Mevsim değişikliğinden olsa gerek epeydir sıkılıyordum.
         Gazeteci- yazar dostum Hamdi Ülker’in daveti üzerine eşimle beraber 75. Yıl Rehabilitasyon Merkezi’nde koruma ve bakım altında tutulan çocukların el emeği sergisini gezmeye gittik.       
        İyide etmişiz. Çocukların yaptıklarından etkilenmemek elde değil. Takı tasarımları, ahşap boyama vs.
        İnsanların engelli olmaları, marifetli olmalarına engel değil.
        İş adamı Ahmet Nazif Zorlu’nun zihinsel engelli çocuklar için bir fabrika kuracağı haberini okumuştum.
        Çocuklar hayatın içerisinde çalışarak meslek sahibi olacak ve üretecekler. Yani bir birey olacaklar.
        Erzincan’ın zenginlerine duyurulur. Bu alanlarda gönüllü yatırımlara ihtiyaç var.
 
        HUZUR EVİ
 
        Bursa’dan gelen Erzincanlılar dernek başkanı Gürsel Aslan huzur evi sakinleri için bir sürpriz hazırlamıştı.
        Bu güzellikte bizlerinde olmasını istemişti.
        Yalnız bırakmadık.
        Lokantada değil huzur evinde yedik yemeklerimizi. Hem onlar mutlu oldu hem de bizler.
         Bir şeye üzülmüşler.
         Yaşlılar haftasında, atölyelerinde dokudukları el emeği eserleri sergisine ilgi gösterilmemiş. Satış yapılamamış. Hem vatandaş, hem de yöneticiler ilgisiz kalmış. Dolayısıyla şevkleri kırılmış.
         Aslında bu sergiler destek sergisi. Ufakta olsa bir şeyler alarak katkı sağlamamız gerekiyor.
        Bu insanlar maddiyattan da öte ilgi bekliyorlar.