İngilizcenin bir iletişim dili olarak değil, herhangi bir (tarih-coğrafya gibi) ders olarak öğretildiğinin gözlemlendiğini kaydeden Yabancı Diller Koordinatörü Öğr. Gör. Dilek Batur, “Dilbilgisi tabanlı ezberci yaklaşım başarısızlığa sebep oluyor.” dedi.

Günümüzde, bilim ve teknoloji, akademik çalışmalar, turizm, kültür ve sanat, kurumsal şirketler ve iş anlaşmalarında ortak dil olarak İngilizce kullanıldığını anlatan Öğr. Gör. Dilek Batur, ana iletişim dilinin dünya çapında İngilizce olmasının hem makroekonomik hem de bireysel düzeyde olumlu etkileri olduğunu söyledi.

Türkiye 113 ülke arasında 66. sırada, Avrupa kategorisinde ise sondan ikinci

2022 yılında ‘Ethnologue: Languages of the World’ tarafından yapılan araştırmaya göre dünyada 1.5 milyar insanın İngilizce bildiğini ve İngilizceyi ikinci olarak takip eden dilin ise 1.1 milyar kullanıcı ile Mandarin Çincesi olduğunu kaydeden Öğr. Gör. Dilek Batur, şöyle devam etti:

“Günümüzde ortak dil olarak kabul edilen İngilizce dilinin Türkiye’de öğrenilmesi ve kullanılmasında ise EF İngilizce Yeterlilik Endeksi 2023 verilerine göre Türkiye 113 ülke arasında 66. sırada bulunuyor. 34 ülkenin yer aldığı Avrupa kategorisinde ise sondan ikinci sırada yer alıyoruz. Avrupa kategorisinde son sırada ise Azerbaycan var. Endekse göre, küresel bazda Hollanda 647 puanla birinci, Singapur 631 puanla ikinci, Avusturya 616 puanla üçüncü ve Danimarka ise 615 puanla dördüncü sırada bulunuyor. Sıralamadaki yerimiz İngilizce dili eğitimindeki mevcut durumu mercek altına almamıza sebep oluyor.”

Öğrencilerde yeterlik düzeyi, bin saatten fazla İngilizce dersinden sonra bile temel düzeyde kalıyor

2013 yılında British Council ve TEPAV Vakfı, Türkiye’deki devlet okullarında İngilizce dilinin öğretimi ve öğrenimi konulu büyük bir araştırma yaptığını hatırlatan Öğr. Gör. Dilek Batur, araştırmanın sonuçlarına göre, öğretmenlerin potansiyeline ve olumlu sınıf ortamına rağmen, Türkiye genelindeki öğrencilerin büyük bir bölümünün (Yüzde 90) İngilizce yeterlik düzeyinin, bin saatten fazla İngilizce dersinden sonra bile temel düzeyde kaldığını kaydetti.

İngilizce bir iletişim dili olarak değil, herhangi bir (tarih-coğrafya gibi) ders olarak öğretiliyor

Araştırma kapsamında gözlemlenen öğretmenlerin yüzde 80’inden fazlasının İngilizce öğretmeni olarak ihtiyaçları karşılayacak düzeyde mesleki yeterliliğe sahip olduğunun görüldüğünü de hatırlatan Öğr. Gör. Dilek Batur, ancak; ziyaret edilen okullarda İngilizcenin bir iletişim dili olarak değil, herhangi bir (tarih-coğrafya gibi) ders olarak öğretildiğinin gözlemlendiğini de ifade etti.

 Yazma, okuma, dinleme-anlama, konuşma bu 4 beceri müfredat programlarında yok 

“Dilbilgisi tabanlı ezberci yaklaşım başarısızlığa sebep oluyor.” diye bilgi veren Öğr. Gör. Dilek Batur, aynı araştırmanın genelinde devlet okullarında yapılan İngilizce derslerinin sadece dilbilgisini içerdiği, yazma, okuma, dinleme-anlama, konuşma olarak adlandırılan 4 becerinin müfredat programlarında olmamasının, dili öğrenmede yetersizliğe yol açtığı, öğretmen odaklı eğitimin, ders kitabı tipinde sadece tek doğru cevabı olan soru çeşitlerinin, sınavlarda doğru/yanlış seçenekleri ile soru sorulmasının ve açık uçlu soru cevapların olmamasının dili öğrenmede başarısızlığa yol açtığının açıklandığını da hatırlattı.

Öğr. Gör. Dilek Batur, üniversitelerde ise hazırlık sınıflarında özel amaçlı İngilizce derslerinin olmaması, bu konularda ders verecek nitelikli öğretim görevlisi eksikliği, bu konularda öğretmenlere verilecek eğitim eksikliği ve bu derslerin fakültelerde devamının bulunmamasının dili C1 ve ileri seviyeye taşıyamadığının gözlemlendiğini söyledi.  

İngilizce sadece dil olarak değil kültür olarak da algılanmalı

Oxford Üniversitesinin bu yıl tüm dünya ülkelerini içeren ‘Learner Agency-Maximizing Learner Potential’ yayınında öğrencilerin ilgi alanları, kişisel öğrenme alışkanlıkları, öğrenci merkezli öğrenim, sınıfta öğrenme ikliminin oluşturulması, aktif öğrenme, uygulama, öğretmenin öğreten yerine gözlemci ve yol gösteren olarak katkıda bulunması gibi konulara yer verildiğini anlatan Öğr. Gör. Dilek Batur, İngilizcenin sadece dil olarak değil kültür olarak da algılanmasının da öneminin vurgulandığını ifade etti.

İngilizce bilme oranı erkeklerde daha yüksek. 

2023 EF İngilizce Yeterlilik Endeksi verilerine göre İngilizce bilme oranı en üst sırada olan şehrin Antalya olduğunun belirlendiğini dile getiren Öğr. Gör. Dilek Batur, cinsiyet bazında bakıldığında ise Türkiye’de İngilizce bilme oranında erkeklerin kadınlardan önde olduğunun görüldüğünü kaydetti.

En yüksek oranda bilen grup da 26-30 yaş aralığı

Yaş gruplarına göre de Türkiye’de İngilizce bilme oranı en yüksek yaş grubunun 18 – 20 yaş grubu olduğunun açıklandığını ifade eden Öğr. Gör. Dilek Batur, 2023 verilerine göre İngilizce dilini en yüksek oranda bilen grubun 26-30 yaş aralığı olduğunun açıklandığını söyledi.     

Yabancı Diller Koordinatörü Öğr. Gör. Dilek Batur, yapılan tüm araştırmaların sonuçlarına göre, İngilizce dili öğrenimi ve öğretimi konusunda yapılması gereken, alınması gereken önlemlerin acil olarak ele alınmasının önemine vurgu yaptı.

İngilizce öğretmenleri için kapsamlı ve sürdürülebilir bir hizmet içi eğitim…

Doğu Anadolu'da Kar Yağışı Etkisini Gösterdi: Kars, Ardahan, Ağrı ve Tunceli Beyaza Büründü Doğu Anadolu'da Kar Yağışı Etkisini Gösterdi: Kars, Ardahan, Ağrı ve Tunceli Beyaza Büründü

Öncelikle İngilizce öğretmenleri için kapsamlı ve sürdürülebilir bir hizmet içi eğitim sistemi geliştirilmesi gerektiğini kaydeden Yabancı Diller Koordinatörü Öğr. Gör. Dilek Batur, “Bu eğitimlerin Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) tarafından üniversite hazırlık okulları akreditasyon komitesi üyelerinden seçilmesi veya öğretmenlerin uluslararası kabul gören CELTA derslerine katılım sağlayarak sertifikalandırılması, çağdaş dil öğretim yöntemlerine ilişkin yeterlilik artırılması hedeflenmeli.” dedi. Öğr. Gör. Dilek Batur, önerilerini de şöyle sıraladı:

- Sadece dilbilgisi öğretmenin aksine, İngilizcenin bir iletişim aracı olarak öğretilmesi, 

- Farklı yaş ve beceri gruplarındaki öğrencilere ilgi ve motivasyon aşılamak için ders kitaplarının ve müfredatın içeriğinin nasıl ‘kişiselleştirilebileceği’ nin üzerinde durulması, 

- Ders materyallerinin bu konularda eğitim almış gruplar tarafından hazırlanması, 

- Ulusal ve uluslararası akreditasyon çalışmalarına öncelik verilmesi ve böylece standardizasyon sağlanması ve 4 becerinin de ders programlarına dahil edilmesi.

Editör: Saliha Kara