İnsan bedenini kırmak ve paramparça etmek için kullanılan bu çark ilk bakışta masum bir tekerlek gibi görünüyor. Ancak öyle değil. Büyük çivilerle donatılmış devasa çark ile cellat suçlunun önce bacaklarını sonra kollarını ve bütün kemiklerini kırıyordu. İşkence bazen suçlunun boyun ya da kalp bölgesine yapılan ölümcül darbeyle son buluyordu. Ancak bu işkence bazen saatler bazen de günlerce sürebiliyordu.
Bu yöntem kimlere uygulanıyordu?
Bu ceza yöntemi genellikle tecavüz, ihanet, cinayet ve soygun suçlularına uygulanıyordu. Bazen basit suçlular da cezaya maruz kalabiliyordu. Roma İmparatorluğu'ndan 19. yüzyıl Avrupa'sına kadar pek çok coğrafyada kullanılan bu işkence yöntemi, en çok Fransa ve Almanya gibi ülkelerde kullanıldı.
Özellikle Fransa da tüm kemikler kırılsa da paramparça olması için tekrar tekrar kırılmasıyla acı verici büyük bir işkence uygulanırdı.
İşkence sonrası hayatta kalma
Eğer suçlu tüm bu işkenceye rağmen hayatta kalmayı başarırsa bu kez yırtıcı hayvanların önüne bırakılırdı.
Bazı durumlarda çarktan düşen veya hayatta kalmayı başaranlar için ilahi adalet olduğuna inanılır ve serbest bırakılırdı.