Konya'nın Karatay ilçesinde, Mevlâna Dergâhı olarak bilinen tarihi yapıda yer alan Mevlâna Müzesi, hem bir kültür hazinesi hem de tasavvuf dünyasının önemli simgelerinden biridir. 1926 yılında ziyarete açılan müze, 1954’teki düzenlemeyle Mevlâna Müzesi adını alarak bugünkü haline bürünmüştür.

Selçuklu Sarayının Gül Bahçesinde

Mevlâna Müzesi, Selçuklu sarayının gül bahçesinde kurulmuştur. Sultan Alâeddin Keykubat’ın Mevlâna’nın babası Sultânü'l-Ulemâ Bâhaeddin Veled’e hediye ettiği bu bahçede, Bâhaeddin Veled’in 1231’de vefatının ardından yapılan türbe, Mevlâna’nın vefatından sonra oğlu Sultan Veled tarafından 1273’te inşa edilen Kubbe-i Hadra (Yeşil Kubbe) ile taçlanmıştır. Bu türbe, Mevlâna’nın ruhani mirasına ev sahipliği yapmaktadır.

Müze Alanı ve Yapısı

Mevlâna Müzesi, 18 bin metrekareye ulaşan geniş bir alanda ziyaretçilere sunulmaktadır. Müzenin en önemli özelliği, Mevlâna’nın türbesinin etrafında düzenlenen avlu ve ona bağlı yapılarla bir araya gelmesidir. Avluda yer alan tarihi derviş hücreleri, semahane, Hürrem Paşa Türbesi ve Üçler Mezarlığı, müzenin mistik atmosferini oluşturur. Ayrıca, Yavuz Sultan Selim tarafından 1512’de yaptırılan şadırvan ve "Şeb-i Arûs" havuzu, ziyaretçilere manevi bir atmosfer sunar.

Mevlâna Müzesi’nde Bulunan Eserler

Müzede, Mevlâna ve Mevlevilik ile ilgili çok değerli eserler sergilenmektedir. Bunlar arasında el yazması kitaplar, levhalar, kandiller ve müzik aletleri yer alır. Mevlâna’nın hayatına ve öğretilerine dair önemli belgeler ise İhtisas Kütüphanesi’nde korunmaktadır. Kütüphane, 1854’te kurulan ve içinde binlerce el yazması eser barındıran bir hazinedir.

Müzenin en değerli eserlerinden biri, Mevlâna’nın 1274 yılında yapılan sandukasına ait olup, geometrik ve bitkisel motiflerle bezeli yazı kuşakları ile süslenmiştir. Ayrıca, Sultan II. Abdülhamid’in 1895’te yaptırdığı Mevlâna’nın mezar örtüsü ve 1327 yılında İlhanlı hükümdarı Ebu Said Bahadır Han tarafından gönderilen Nisan Tası da müzenin önemli koleksiyonları arasındadır.

Mevlâna'nın Hayatı ve Eserleri

Mevlâna Celâleddîn-i Rûmî, 1207 yılında Belh’te doğmuş, ailesiyle birlikte Anadolu'ya göç etmiş ve Konya’da hayatını sürdürmüştür. Mevlâna, hayatının büyük bir kısmını tasavvufî öğretilerini geliştirmeye ve insanlara ilahi aşkı öğretmeye adamıştır. Onun en ünlü eserleri arasında Mesnevi ve Divan-ı Kebir yer alır. Ayrıca, Fîhi Mâ Fîh, Mecâlis-i Sebʿa ve Mektûbât gibi eserleri de onun derin düşünce dünyasını ve öğretilerini yansıtır.

Muhabir: Merve Kiraz