Sırf bu sistem için Milyarlarca dolar, binlerce enstitüler ve sayısını bilmediğimiz yüzbinlerden fazla istihbarat bilgi toplayıcısı gibi bilgisayar da uzmanlaşmış kişilerden oluşan devasa müthiş bir organizasyondan bahsediyorum. Bu seçilmiş kişilerin görevi bilgisayar üzerinde kendilerine verilmiş görev olan SUBLİMİNAL İşgal subayı olarak bilinçaltı-SUBLİMİNAL resim ve mesajları görsel biçime sokarak etki altına almaktır. Yani kendi kontrolleri elinden alınmış otokontrolü bu tehlikeli oluşumun imkânına sunmaktadırlar. İnsanların isteklerini, ihtiyaç gibi algılatan, her şeyi olan fakat mutluluğu ve saadeti engelleyen insana zararlı sistemdir. İlk önce şirin gibi görünen fakat olduğu görünen bir resim gibidir. İşte onun için çoğu anneler ve babaların çocuklarının birçok ihtiyaçlarını bir türlü anlayamadığı asıl sebep budur. Ebeveynler bu ihtiyaçlar karşısında çocukların isteklerine olumsuz tavır sergilediklerinde aile içerisinde mutsuzluk oluşurken çocuk için de duyguların da kin ve nefret oluşturma virüsü belirtmeye başlar bu kin ve nefretin en fazla ağır hastalık dönemi aile içi cevapsız cinayetlere sebebiyet vermektedir. Kaldı ki bundan en fazla 3 veya 4 yıl öncesinde kamuoyunda tedirginlik verecek düzeyde anne veya baba katili ergenlik çağına gelmiş veya gelmemiş çocuklar çıkaran bir sistemdir. Yani düşmanı kendi silahı ile vurmak işte buna derler. Öyle bir sistem ki tüm gençler tamamen birer SUBLİMİNAL askeri yaparak anne ve babaya karşı isyan ruhlu stile sahip gençler yaygınlaşmaktadır. Hatta çocuklar ve gençler üzerinde ki en belirgin özelliği anlamsız giyim tarzı ve anlamsız saç stilleri sıkça görülmeye başlamıştır. Aslında suçlu çocuklar ve gençler değil tam aksine işin en derin boyutunda genç ve temiz beyinleri zehirleyen elleri cebinde üniformasız isyankâr anarşist eylemine alışkın sistem olan SUBLİMİNAL sistemdir. SUBLİMİNAL sistemin en önemli faktörü özentidir. Özenti ayrıca büyüklere bile sirayet edince hem yeni yetmelerin maskarası hem de şeytanın maskarası yanında dünya da ki karanlık güçlerin efendilerinin istediği köle tipi olunabiliyor maalesef ve bir anda bencillik veya egoist bir insan modelinin içinde ruh esir ediliyor. Her şeyi elde etmek için her yol mubahtır. Düşüncesine sahip bir oluşumun yolunda ki tüm SUBLİMİNAL yolcuların üreticiliği körelterek ve uzaklaştırarak tembel ömür sürecek yolculukta tasarruf ve kanaat yoksulu tüketici bilinci oluşturarak helal haram yani hak dinin öğretilerini unutturarak ağızdan mideye giden her şey helaldir olan bir vurdumduymaz monoton hayat biçimi oluşturmaktır. Oldukça olduğu kadar harcadıkça doyumsuzlaştırmak için moda adı altında serüveni ve maratonu devam ettirmektir. Popüleşmek için insanlıktan çıkarak her türlü rezilliği yapmaktır. Her çılgınlıkla hayvanlar seviyesine düşünceye kadar statü ve başarı anlayışını yaymaktır. Dünyanın efendilerinin tek istediği şey yöntemsel ve kavramsal değerlerle davranış bozukluğuna yol açacak düzeyde kişiler, aileler ve milletler üzerinde kimsenin farkında ve elinde olmadan beyinlere hükmetme çabasıdır. Yoksa o kadar saçma sapan resimlerin manası yok mu sanıyorsunuz. Zaten hep sandık ama aslında hepimiz yandık artık bu yangın milyonlarca dönümlük orman yangınlarından daha fazla milyonlarca büyüklükte bir yangın ki artık anne karnında ki bebekleri bile zehirliyorlar. Üstelik hedefin finali insan ömrünü kısaltmaktır. Bakmayın onların insan ömrünü uzatmak için yaptığı deneylere, koruyucu sağlık adı altında mucizevi ilaçlar ve doğal ilaçların sözlerine aslında faydalı gibi görünerek şirince yaklaşma taktiğidir ve peşinden arkası gelmeyen kampanyalar yeni ürünler hikâyelerine zaten bu taktik ile sizi mecburi müşteri yani saati geldiğinde ne de olmasa alacak listesine eklemektir. Köle gibi çalışıp ve çalıştırıp sizden fazlası istenerek kapitalist sistemin çarkını pas tutmasını engelleyerek kapitalist sermayenin avucuna alın terinizi akıtmak için değirmenin diğer çeşit şeklidir. Durum ne kadar vahim boyutlara kadar varmış tablo da boş bile yok. İşte emperyalizmin fabrikalarından biri olan SUBLİMİNAL KÖLELER FABRİKASI her ülke de tıpkı bir askeri üs gibi insanların bilakis inançlı ve dindar kesim yoğun olduğu yerlerde daha aktif görünmeyen zehirli reaktör gibi tüm manevi değerleri yok eden sistemdir. Bu sistem tasarruftan uzak harcama müptelası olmuş bir toplumu daha ürün çıkmadan peşinden koşturan uzun kuyruklu sıralar eşliğinde alış veriş gibi görünen harcamaların dünyanın efendilerinin hesabına para gönderme âdetini yaymaktır. Sonra da insanın doğduğu yer değil doyduğu yer önemlidir yaldızlı sözler ile toplumu el altında hali hazırda iş arayan köleler sayısını artırmaktır. Böylece bu parlak cümleyi duyan insanlar hiç düşünmeden arkasına beklemeden bir valizle doyduğu ve kültüründen kopartılarak insanları bir yere toplama idaresi olan büyükşehir veya metropol şehirler işsiz kölelerin iç içe dar ve sıkıcı yerler de tıkayarak suç oranını yükselterek içlerinde hayatta kalan işsiz kölelerle devam ettirmektir. Şehirler de kültürel değerlere yakın esnaf anlayışını değiştirip büyük büyük her ilde mağaza zincirleri ve şubesi olan her ürün bulunduran alış veriş lokasyonları yaparak insanları her gün uğraması için bir mabet şeklini oluşturmaktır. Şimdi kendinizi yoklayarak acaba SUBŞİMİNAL müşterisi olarak ve köle olmak mı istersiniz yoksa daha dikkatli olup beterin beteri var diyerek hemen u dönüşü yaparak bir hayat tarzı mı? Sizce hangisi.