Doğalgaz sayesinde bizde hanımlarda rahata kavuştuk Ne odun kömür alma ne kül dökme nede soba yakma derdimiz var, hava kirliliği de yok. Ama bu devran böyle gitmeyebilir. Bir gün o sobalara tekrar muhtaç olabiliriz, yeri hazır olmalıdır.
Bakanlığın emri gereğince sobalı evlerin her bölümüne, kaloriferli evlerin de bir bölmesine soba bacası mecburiyeti vardır. Bazı apartmanlarda hiç soba bacası yoktur. Nedense yapı denetim bunu göz ardı etmektedir. Neden belediye imar müdürlükleri ruhsat verirken inceleme yapmıyor. Neymiş kullanım alanları küçülürmüş, hani 150 m2 evlere de sığamaz olduk ya!
Siz evinizi doğalgazla ısıtmak için tesisat kombi dış cephe üst ve alt yalıtım cam balkon için 10 binlerce para harcarsınız, her ayki faturaları da ana yekuna ek-leyiniz. Rahatlığını kimse inkâr edemez ama sobanın da keyfini bulamazsınız. So-balı evlere bu izolasyonları yaptırsaydınız odun kömür maliyeti de düşecekti.
İnsanlar rahata kavuştukça tepiniyor, aile huzursuzlukları kaçmaklar, boşan-malar, cinayetler ortaya çıkıyor. Yeni nesil kadınlar da sizleri öyle rahat ettiriyorlar ki, bütün kumandalar ellerinde, iki adım ilerideler. En ufak bir tartışmada evini terk edenler, uzaklaştırma kararı aldıranlar. Birlikte yaşamayı bırakın eşinin anasını babasını evinde dahi görmek istemeyen gelinler türedi.
Hububat, doğalgazda ithal eden ülkeyiz, yani dışarıya da bağlıyız. Hal böyle iken ya bir savaş çıkarsa, ya gaz kesintisi olursa veya faturaları ödeyemez duruma gelirsek kış ortasında çaresiz kalırız, ya elektriği kesilirse halimiz nice olur.
Her hangi bir şekilde doğalgazımız kesildiğinde soba bacamızda yoksa ne yapacağız. Ama dar gününüzde küçük bir soba evinizi şenlendirecektir. Sobanıza atacağınız çöp atıklarınız % 80 oranında çevreyi daha az kirletecek ve temizlik işlerine daha az yük olursunuz. Neden apartmanlarda soba bacası şartını göz ardı eden yapı denetimlerine incelemeler getirilmiyor.
Toprak ve kireç kokan bahçeli evlerimiz artık anılarda kaldı. Özlemi kaldı içimizde turbo sobaların, fırınlı sobaların, üzerinde pişen yemeklerin, fokurdayan çaydanlıkların. Bir aile muhabbeti dökülürdü üzerimize uzun kış gecelerinde. Bir düşünün, sobanın yanında cep telefonsuz, eşinizle çocuklarınızla muhabbet eder-ken. Hele birde eşiniz fırınlı sobanızda kete pişiriyorsa, bazlama yapıyorsa bundan daha mutlu aile olabilir mi? Televizyon cep telefonu yokken biz daha mutluyduk. Daha yakındık daha bahtiyardık ve kitap okuma alışkanlığımız vardı.
Rahat ettiğimizi sanıyoruz ama neleri kaybettiğimizin farkında değiliz. Artık telefonlar internetlerde huzur vermiyor. Ne o toplumdan ne o hanımlardan, beye-fendilerden ne de o ahlak, saygı ve sevgi kurallarından bir eser var.