Şimşeği gökyüzünde çakan parıltılarla birlikte her zaman ürkütücü bir doğa olayı olarak mı görüyorsunuz? Havadar bir fırtınanın ardından gökyüzüne düşen aydınlık, zaman zaman insanı korkutabilir. Ancak şimşek, doğanın sunduğu çok önemli bir fenomendir ve dünyamız için sağladığı faydalar saymakla bitmez.

Her şimşek çaktığında, havadaki kimyasal dengede büyük bir değişim yaşanır. İlk olarak, oksijen (O2) molekülleri havada parçalanarak oksijen atomlarına (O) ayrılır. Bu atomlar birbirleriyle birleşerek ozon (O3) oluşturur. Ozon tabakasının hayati önemi büyük; çünkü bu bileşik, zararlı ultraviyole (UV) ışınlarını emerek yer yüzeyine ulaşmalarını engeller. Yani, şimşek çaktığında gökyüzü doğal bir koruyucu tabaka oluşturur ve bu sayede yaşam alanlarımızda zararlı ışınlardan korunmuş oluruz.

Ancak şimşeğin faydaları bununla sınırlı kalmaz. Havadaki azot (N2) ile oksijen (O2) birleşerek azot oksitleri (NOx) üretir. Bu bileşikler, yağmurla birlikte toprağa düşer ve asidik bileşikler olan nitrik asit ile nitröz asit oluşur. Bu asitler, toprağın azot seviyesini artırarak bitkilerin beslenmesine yardımcı olur. Böylece şimşeğin gücüyle doğa, bitkiler için doğal bir gübre sağlamış olur.

Doğanın bu olağanüstü döngüsü, her şimşek çaktığında sadece korkmakla kalmamamızı, aynı zamanda doğanın sağlığımıza ve çevremize katkı sunduğunu anlamamızı sağlar. Şimşek, doğanın sadece görüntüsüyle değil, aynı zamanda bizlere sunduğu gizemli faydalarla da hayranlık uyandırıyor.

Muhabir: Merve Kiraz