Erzurum

Osmanlı döneminde yapılan ilk camii; Lala Paşa

Cami başlangıçta külliye, saray, hamam, şadırvan ve mektep olarak inşa edilmiş ancak zamanla saray, şadırvan ve mektep yok olmuş sadece Lala Paşa Camisi ve hamamı günümüze ulaşabilmiş.

Abone Ol

Doğu Anadolu bölgesinde buram buram tarih kokan yapıların en önemlilerinden biri de Lala Paşa Camii. Merak edenler için camiyle ilgili net bilgileri sizlerle paylaşıyoruz.

Lala Paşa Camisi, Erzurum'da Osmanlı Dönemi'nde yapılan ilk cami özelliği taşıyan yapı, burada inşa edilen diğer Osmanlı camilerine de model olmuş. Kanuni Sultan Süleyman'ın komutanı, Kıbrıs fatihi, Sadrazam Lala Mustafa Paşa, Erzurum Beylerbeyi görevini yürüttüğü dönemde, 1562 yılında camiyi yaptırmıştır. Mimar Sinan'a ait olan eserin yanında bir saray, bir de sübyan mektebi yer almış, ancak bunlar günümüze kadar ulaşamamıştır.

Lala Paşa Camisi; Şehzadebaşı, Sultan Ahmet Cami, Eminönü Yeni Cami ve Yeni Fatih gibi İstanbul camilerinde uygulanan plan tipinde, ancak onlardan hayli küçük ölçekli olarak inşa edilmiştir. Ortada dört paye ile taşınan merkezi kubbe, dört yanda sivri kemerlerle desteklenen yarım çapraz tonozlar, köşelerde de dört küçük kubbeden oluşan merkezi planlı bir örtü biçimine sahip olan caminin iç mekânını iki sıra halinde 28 pencere aydınlatmaktadır. Alt sıradaki pencere alınlıkları üzerinde bulunan çiniler, şehrin Ruslar tarafından işgal edilmesi sırasında atılan kurşunlarla zedelenmiştir. Yapının kitabesi, yuvarlak ve mukarnaslı olan mihrabın üzerinde yer almaktadır. Pencerelerde bulunan hadisler, hat sanatından eşsiz örnekler sunar. Kare kaide üzerine kurulmuş olan cami minaresi, yuvarlak gövdeli ve tek şerefelidir. Beyaz taştan inşa edilen minare, kırmızı taşlı bileziklerle süslenmiştir. Caminin avlusunda, sekiz köşeli ahşap ve konik çatılı bir şadırvan yer almaktadır.

Bu şadırvandaki sütunlar son derece güzel taş işçiliği ile bezenmiştir. Son cemaat yerindeki batı mihrabiyenin üzerinde, ters "T" şekilli mermer levhalar üzerine yazdırılmış ferman bulunmaktadır. 1670 yılında yazılan bu ferman IV. Mehmed’in halka vergi muafiyeti getirdiğini anlatmaktadır. Tamamı kubbe ile örtülü son cemaat yeri de sivri kemerlerle öne ve yanlara açık bir mimari üslup gösterir.