CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül, maden ocağındaki göçük hakkında, “Kayan toprak 100 dönümlük bir alana yayılmış, siyanürlü olması tehlikesi de var. Bu nedenle çalışmalar uzun sürebilir” dedi.
CHP’li Mustafa Sarıgül, Erzincan’ın İliç ilçesinde dün yaşanan maden göçüğü hakkında açıklama yaptı.
Dün yaşanan olayın hemen ardından bölgeye gelen Sarıgül, “Kayan toprak 100 dönümlük bir alana yayılmış, siyanürlü olması tehlikesi de var. Bu nedenle çalışmalar uzun sürebilir” dedi.
Maden ocağının yıllardır kamuoyunun gündeminde olduğunu hatırlatan Mustafa Sarıgül, “Sürekli böyle haberlerle gündeme geliyor. Demek ki burada bir sıkıntı var. 2022'de siyanür taşıyan borunun patlamasıyla gündeme geldi. CHP olarak bu konuda soru önergelerimiz var. Raporlarımız var” ifadelerini kullandı.
“BÜYÜK RİSKLERE HEP DİKKAT ÇEKTİK”
“Ben defalarca uyardım” diyen CHP’li Sarıgül, “2022 yılında, o olay olduğu zaman ‘Bu küresel şirketin işlediği suç insanlığa ve doğaya karşı işlenmiş bir suçtur. Para cezası ve faaliyetini geçici olarak durdurmakla örtbas edilemez’ dedim. Şimdi yapılması gereken önce canlarımıza erişmektir. Akışkan maddenin hemen başına acilen bir baraj yapılması gerekiyor. Eğer baraj yapılmazsa siyanür başımıza büyük belalar açar. Keban ve Atatürk barajlarına bulaşır. Bu şirketin ya uyguladıkları yöntemler yanlış ya kapasiteyi zorluyorlar. Belli ki bir yanlışlık var. Bunlar etraflıca araştırılmalı” dedi.
“GEREKİYORSA KAPATMALI”
Mustafa Sarıgül, “Bu madenin benim nazarımda can Erzincanlının kesip attığı tırnak kadar değeri yoktur. Hiçbir şey insan hayatından değerli değildir. Bu olayda ihmali olanlarda hesap vermelidir. Altın uğruna yaşam kaynaklarımızdan vazgeçemeyiz. Hiç kimsenin zehirli kimyasalları topraklarımıza saçmasına tahammül edemeyiz. Doğayı çok iyi korumamız lazım” diye konuştu.
Sarıgül sözlerini şöyle sürdürdü:
“Doğayla uyum içinde olmazsak, deprem olur, sel olur, ormanlarımız yanar, zehirleniriz, göçük altında kalırız. Doğayla uyum içinde olmazsak, açlık olur, çevre kirlenir, küresel ısınma olur ve dünya tükenir. İşte böyle bir noktaya geldik. Dünya artık imdat diyor. Aklımızı başımıza almamız ve doğayı korumamız lazım.”