KÜLTÜR-SANAT

Mevlana Celaleddin Rumi'nin Özlü Sözleri/Öğütleri

Nesillerden nesillere aktarılan Mevlana Celaleddin Rumi’nin dönemine damga vuran sözleri ve öğütleri…

Abone Ol

13.yüzyılda yaşayan Mevlana Celaleddin Rumi, hoşgörü ve barışın sembolü olarak görülür. Dini anlamda kendisini geliştiren Celaleddin Rumi, yaşayış şekli ve sözleri ile insanlara yol göstererek döneminde olduğu gibi günümüzde de etkisini hala sürdürmekte.

Mevlana'nın Dikkat Çeken Özlü Sözleri

Gerek yok her sözü laf ile beyana. Bir bakış bin söz eder, bakıştan anlayana.

Kanadın kırılır da maviye uçamazsan, ne güne duruyor al, kanatlarım senindir. Çaresiz çilelere bir umut bulamazsan, kendime ettiğim dualarım senindir.

Gönül, gönül verilerek alınır.

Kalbin bir gün seni sevgiliye götürecek. Ruhun bir gün seni sevgiliye taşıyacak. Sakın acında kaybolma. Bil ki çektiğin acı bir gün dermanın olacak.

Kaderde sevmek var ama kavuşmak yok ise şayet, olsun! Vuslata aşık gönül susmaya da razı.

Nefsin ejderhadır. Öldü sanma, uykuya dalar o. Dertten eline fırsat düşmediği için uyur. Derdin bitince çıkar hemen. Hüner; dertsizken de nefsi uykuda tutmadadır.

Her zorluğun sonunda doğan bir ışık vardır. Eğer elleriniz diken yaralarıyla kan revan içinde kaldıysa güle dokunmanıza çok az kalmış demektir.

Küle döndüysen, yeniden güle dönmeyi bekle. Ve geçmişte kaç kere küle dönüştüğünü değil, kaç kere yeniden küllerin arasından doğrulup yeni bir gül olduğunu hatırla.

Sarılmayı bilir misin? Sahiplenmeyi, sahiplendiğinde sadık kalmayı? Sen bilir misin aşık olmayı? Bölünebilir misin ikilere, üçlere, gerekirse binlere? Yapabilir misin?

Kalp denizdir, dil de kıyı. Deniz de ne varsa kıyıya o vurur.

Ey sevgili; heyben acıyla dolar da nefes alamazsan gel. Huzur bulacağın kıyılarım senindir. Umutların solar kurur da su bulamazsan beraber sulayalım, gözyaşlarım senindir.

Kusur arıyorsan, tüm aynalar senin.

Fakat harap olmaktan niye gamlanayım? Harabenin altında padişah hazinesi var.

Aşk; sandığın kadar değil, yandığın kadardır...

Harfler yetmedi anlaşılmama, bari hâlden anla.

Doğruların yemin etmeye ihtiyacı yoktur.

Ahlak örtüsü olmayanı, başörtüsü dindar yapmaz.

Kanat vardır doğanı padişaha götürür; kanat vardır kuzgunu leşe götürür.

Ey dost! Derdin ne olursa olsun umudun her zaman Allah olsun.

Bazen halimize melekler imrenir. Bazen de halimizden şeytan bile tiksinir.

Kanat vardır doğanı padişaha götürür; kanat vardır kuzgunu leşe götürür.

Ey dost! Derdin ne olursa olsun umudun her zaman Allah olsun.

Bazen halimize melekler imrenir. Bazen de halimizden şeytan bile tiksinir.

Kalbi ve sözü bir olmayan kimsenin yüz dili bile olsa, o yine dilsiz sayılır.

Dilini terbiye etmeden önce yüreğini terbiye et; çünkü söz yürekten gelir, dilden çıkar.

Kapı açılır, sen yeter ki vurmayı bil! Ne zaman? Bilemem! Yeter ki o kapıda durmayı bil!

Cahille girme münakaşaya. Ya sinirini zıplatır tavana! Ya da yazık olur adabına.

Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir.

Gülü gülene ver. Kalbini sevene ver. Sevmek güzel şeydir. Kıymet bilene ver.

Üç sözden fazla değil, tüm ömrüm şu üç söz; hamdım, piştim, yandım.

Bozuk olunca maya, ne ar tanır ne de hayâ!

Gönül sevgiyi bulmuşsa kuru dal bile çiçek açar.

Aşkın hikâyesini, durmaksızın feryâd eden bülbüle değil. Sessiz sedasız can veren pervanelere sor.

Ay doğmuyorsa yüzüne, güneş vurmuyorsa pencerene, kabahati ne güneşte ne de ay da ara! Gözlerindeki perdeyi arala!

İyiyim desem yalan olur, kötüyüm desem inancıma dokunur. En iyisi şükre vurayım dilimi, belki o zaman kalbim kurtulur.

Merhamette güneş gibi ol; cömertlikte akarsu gibi ol; tevazuda toprak gibi ol; ayıpları, kusurları örtmekte gece gibi ol.

Misafirsin bu hanede ey gönül, umduğunla değil bulduğunla gül, hane sahibi ne derse o olur, ne kimseye sitem eyle, ne üzül.

Sen çiçek olup etrafa gülücükler saçmaya söz ver. Toprak olup seni başının üstünde taşıyan bulunur.

Kimle gezdiğinize, kimle arkadaşlık ettiğinize dikkat edin. Çünkü bülbül güle, karga çöplüğe götürür.