Yılmaz Tunç, Haber Global televizyonunun canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve soruları yanıtladı.
Türkiye'nin Uluslararası Adalet Divanındaki Gazze sunumuna ilişkin soru üzerine Tunç, İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de insanlık suçu işlediğini, uluslararası hukuka uymadan, bir devlet gibi değil, bir örgüt gibi davrandığını dile getirdi.
Gazze'de akan kanın durması adına Türkiye'nin çeşitli girişimlerde bulunduğunu anımsatan Tunç, Uluslararası Adalet Divanının ülkelerden "danışma görüşü" istediğini, Türkiye'nin bu görüşü veren ilk ülkelerden biri olduğunu vurguladı.
Güney Afrika'nın açtığı davada Uluslararası Adalet Divanının "tedbir" kararı verdiğini hatırlatan Tunç, ayrıca Uluslararası Ceza Mahkemesi savcısının, suçu işleyen kişiler hakkında da yürüttüğü bir soruşturmanın bulunduğunu belirtti.
Soruşturmanın bir an önce davaya dönüşmesi gerektiğini vurgulayan Tunç, "Uluslararası Ceza Mahkemesinin soruşturmasının bir an önce davaya dönüşmesi lazım. Özellikle savaş suçunu, insanlık suçunu, soykırımı işleyenlerin cezalandırılması anlamında." görüşünü paylaştı.
Uluslararası Adalet Divanında devletlerin yargılandığına işaret eden Tunç, Soykırımın Önlenmesi Sözleşmesi kapsamında Güney Afrika'nın açtığı davada verilen "tedbir" kararının uygulamaya konulması gerektiğini, bunun da Güvenlik Konseyi'nin kararıyla mümkün olduğunu söyledi.
Yılmaz Tunç, "Temennimiz bir an önce orada akan kanın durması. Çocuk katliamının bir an önce sona ermesi. İnsanlığın gözü önünde bunların artık olmaması gerekiyor. Uluslararası hukukunu, insan haklarını, adaleti, mazlumun hakkını savunmaya devam edeceğiz." diye konuştu.
Maden kazalarına ilişkin soruşturmalar sürüyor
Bakan Tunç, soru üzerine, Erzincan'ın İliç ilçesindeki ve Elazığ'daki maden sahalarında meydana gelen göçük olaylarının ardından adli soruşturmaların derhal başlatıldığını bildirdi.
İliç'teki olaya ilişkin soruşturma kapsamında ilk etapta 8 kişinin gözaltına alındığını, 6 kişinin tutuklandığını anımsatan Tunç, adli soruşturmanın önemli olduğunu, ancak önceliklerinin arama-kurtarma çalışmaları olduğunu anlattı.
Yılmaz Tunç, "Yargımıza güveneceğiz. En detaylı bir şekilde bu kazanın neden kaynaklandığını ve buna neden olan sebeplerde kimlerin sorumlu olduğunu elbette ki bağımsız ve tarafsız yargımız ortaya çıkaracak. Kim sorumluysa bu kazadan, yargı önünde elbette ki hesabını verecektir." değerlendirmesinde bulundu.
Elazığ'daki göçük nedeniyle başlatılan soruşturmanın da sürdüğünü bildiren Tunç, İliç'teki maden kazasına ilişkin TBMM'de de komisyon kurulduğunu, Meclis'in de bu konuyu araştıracağını anımsattı.
"Kira artışında yüzde 25 sınırı Meclis'in takdirinde"
Adalet Bakanı Tunç, fahiş kira artışları nedeniyle getirilen "yüzde 25 zam" düzenlemesinin süresinin 1 Temmuz'da dolacağına dikkati çekerek, söz konusu düzenlemenin süresinin uzatılıp uzatılmayacağının TBMM'nin takdirinde olduğunu ifade etti.
Tunç, "Maliye Bakanımızın enflasyon oranının düşürülmesi noktasında çabaları var. Bir hedef de var. Hedefin tutturulması durumunda bu tür sınırlamalara gerek kalmayabileceğini söyledim. Önceliğimiz enflasyon hedefinin tutturulması." sözlerini sarf etti.
Kovid-19 salgını, depremler ve diğer etkenler nedeniyle ekonominin olumsuz etkilendiğini, kiracıların korunması konusunda birtakım tedbirlerin alınması ihtiyacının doğduğunu ifade eden Tunç, "Meclis böyle bir tedbiri düşündü. Şimdi bunun uzatılıp uzatılmayacağıyla ilgili husus o günkü şartlara göre belirlenecek." dedi.
Kira uyuşmazlıklarına ilişkin arabuluculuğun zorunlu hale getirildiğini hatırlatan Tunç, bugüne kadar arabuluculara 132 bin 60 başvuru yapıldığını, anlaşma sayısının ise 71 bin 112 olduğunu aktardı.