KÜÇÜK ANLAR, BÜYÜK MUTLULUKLAR

Abone Ol
                                                      
               Dünya döndükçe ve biz nefes alıp verdikçe öyle güzel anlar olur ki hayatımızda... Biri diğerini tutmaz, hepsi bir başkadır. Lapa lapa kar yağarken yürümek mesela. Bembeyaz doğayı izleyip, kendi dünyamızda hissetmek. Diyar diyar dolaşıp, birazcık üşümek. Bazen kar birikintilerinin botlarımızın altında gıcırdayışını duymak gibi bir an...
               Ufuk çizgisinin kaybolduğu yöne doğru yürürken de nasıl iyi hissederiz kendimizi öyle değil mi? Denize yağan karların suda kaybolmasını izleriz. Kardan adamlar yapıp, arkadaşlarımızla kartopu savaşları oynamakta müthiş birşeydir. Bir bilseniz o soğuk havayı solurken ciğerleriniz nasıl bayram eder! Kar taneleriyle uğraşmak bir hobidir. Bu anlarda merdiven çıkmışçasına tıkanırız.Yanaklarımız soğuktan kıpkırmızı olur. Biz de haddinden fazla mutluyuzdur. 
                Öyle bir günün gecesinde de düşler görürüz beyaz olanlarından.İstemesekte bazende kabuslar sarar uykularımızı. Kabus görünce annemizi ararız ya hep , kaç yaşında olusak olalım, onun kanatlarına sığınmayı isteriz. Anne de olsak, baba da olsak değişmez mutlak bir gerçektir bu. Bir kabustan korktuğumuzu bile cesurca söyleyebilelim. 
                Hayatı önemseyelim. Bize değer vermesini sağlamak için dimdik duralım bir çınar gibi. Kendi varlığımızın kıymetini bilelim. Etrafımızdakileri de unutmayalım. Ayrıca güneşin batışını izlerken bile gözlerimiz de ışıklar yakabilmektir güzel olan. Bazı geceler de uykuyu bölüp doğan güneşin kızıllığını izlemektir. Hayata önem vermek sevdiklerimize önem vermektir. Dostlarımıza kahvaltılar hazırlayııp saat dilimlerimizi de onların servis tabağına bırakmak. Üşüyen ruhlarımızı gülücükleriye ısıtmaktır.
                Başka bir mevsim de bi ayçiçeği tarlasında kaybolmak...Belki sesimizi duyurmak gökkuşağına. Bakarsınız onunda 'hayatına renk katmamı istermisin' dediğini işitiriz. Yağmur, kar ne yağarsa yağsın her mevsimin tadını çıkarabilelim. Ne kar yağdı diye eve hapsolalım ne de ıslanmaktan korkalım.
                 Hayata karşı özgüvenimiz tam ve yerinde olursa bizi önemser... Ve, bizi bir yapbozun parçası gibi olmamız gerektiği yerde, mutlu olabileceğimiz şekilde tutar.