.
Kediler temizlik konusunda çok ileridirler. Öyle ki, bir tuvalet ihtiyaçları olduğu zaman çevreden uzaklaşırlar, toprak bir zemin bulunca, patileriyle derince eşeler, oturup sıkıntılarını giderdikten sonra tekrar patileriyle üzerini örter, hatta öyle ki, koklayıp, koklayıp sonra tekrar örter.
Diğer taraftan bir duvar kenarına, açık alana idrarını yapan insan, bir kedi kadar titiz değil, üzerini topraklamadan, kokuşmuş ve pis bir halde bırakır. Keza onlardan daha temiz ve titiz olduğumuzu iddia ediyoruz ama çoğumuz sofraya otururken ve kalktıktan sonra ellerimizi yıkamıyoruz, temizliğe dikkat etmiyoruz. Bir kedi kadar sabah sporlarımızı yapmayıp sağlığımızdan şikâyet ediyoruz.
Kedilerin en önemli meziyetleri, yol bulma içgüdüleridir. Hiç unutmam küçükken bir kedim vardı ardımdan ayrılmazdı. Bahar ayı geldiğinde 15 kilometre uzaklıkta ki bir köy evine taşındık. Kedimi de göç arabasıyla birlikte götürdüm. Sanki köyde ikimizde çok sevinmiştik. Güz geldiğinde tekrar göçlerimizi at arabasına yükledik şehre taşınacağız ama bir türlü kedimi bulamadan, çok üzüldüm ve köyden ayrıldık. Bir şeye şahit oldum, şehir evimize taşıdıktan sonra beş gün kadar zaman geçmişti ki, bir sabah bahçeye çıktığımda kapımızın önünde bekleyen kedimi gördüm.
Bu düşündürücü ve hikmet dolu bir olayın vuku bulduğunu o zaman anladım. Zira o kediyi köye arabada götürdük, dönüş yolunu bilmiyordu. O kedinin rasgele köyden çıktığını düşünün, insanlar gibi şehrin yollarını köylerin bahçelerini tarlaları-nı bilmiyordu, başka yöne de gidebilirlerdi. Derler ki onların anten görevini yapan bıyıkları var, yol gösteren yıldızları var, birde kendilerine verilen hikmet dolu yolları var. Ama biz bize aklımızla övünürken ilk gittiğimiz bir yerleşim yerine tekrar gittiğimizde unuttuğumuz olmuştur. Nasıl oluyor da köyün dolambaçlı yerlerini, dağlarını aşarak, şehrin yoğun ve tehlikeli yollarını duvarlarını aşarak menzili verilen güdümlü bir roket gibi, koordinatları hesaplayarak nokta hedefle bizim mahallemizdeki ve karmaşık yol üzerinde ki evimizin kapısını nasıl bulabildi?
Bir su kenarında minicik dilleriyle suyu yalarken görürsünüz, bunlara hiç taş atılır mı? Bu sevgi dolu ve bize yaklaşmak bekleyen kedileri, yönlendiren, dolaştıran güç gökyüzüne yayılan sevgi sinyalleri mi, yoksa manevi bir yaklaşım mı, yoksa kırlangıçlar gibi yol radarları mı var?
Keşke bizimde kediler gibi sevgi sinyallerimiz olsaydı da hiç kimseye ziyan vermeseydik, keşke herkesin eline bir merhamet ve sevgi şemsiyesi verebilseydik. Bize verilen akıl nimetiyle türlü lütufların değerini bir bilebilseydik.