Ayağımızın altına serilen toprak, hayat olan, bol bulunan hava, hazmı kolay, lezzetli, iç açıcı yiyecekler, bizim işlerimizi, ihtiyaçlarımızı gören insanlar, bakıp büyüten, dua eden, kol kanat geren anne-baba hepsi bize nimet olarak verilmiş acaba farkında mıyız…..Mükemmel dizayn edilmiş bir beden, Bizim için düşünen, Projeler üreten, iyiyi kötüyü ayırt eden, ölçüp, biçip, tartan akıl, sevinen, üzülen, gülen, ağlayan, mutlu olan, mutmain olan seven ve hüzünlenen bir gönül, Ömür boyu bize kapıcılık, hizmetkarlık yapan, hep emre itaat eden el, ayak, göz, kulak, bize nimet olarak verilmiş farkında mıyız?
Nehirlerle açılan yollar, içi hazine dolu yürütülen dağlar, balıkları büyüten deryalar, mümbit toprak, içimi kolay su, içinde çoğu faydalı bakteri, mantar ve virüsleri taşıyan, bulutları sevk eden, yaprakları salındıran hava bize nimet olarak verilmiş farkında mıyız….Yaşama kaynağı sevgi, yarınlara götüren, dik ve diri durmamızı sağlayan ümit, çalışmak imar etmek için verilen azim ve sıhhat, dayanak, huzur ortamı, destek olarak verilen aile, yol bilen, yol gösteren büyükler, neşe kaynağı, göz aydınlığı,sevgi yumağı küçükler, hayatımızın diğer yarısı, göz nuru eşler hepsi bize nimet olarak verilmiş farkında mıyız?
Bizim için açılan zaman, serilen seccade, bükülen boyun, açılan eller, miraca duran yürek, Mevla ya arz edilen arzular, istekler, sıkıntılar, çaresizlikler, tövbeler, dualar bize nimet olarak verilmiş farkında mıyız? İnsanlık yoldan çıktığında, yola çağırmak için gönderilen peygamberler, anlatılan, işaret edilen yollar, yolu tutup, istikamet bulup, karanlıktan kurtulmak için kitaplar, Her asrın başında müceddidler, alimler, mürşitler, veliler bize nimet olarak gönderilmiş farkında mıyız?
Maksadımız, haddimiz olmayan, gücümüzün yetmediği nimetleri saymak değil. Maksadımız; Hamd ve şükür, hatırlamak ve hatırlatmak……………..Sahi biz yaşadığımızın farkında mıyız?