ERZİNCAN’IM

Abone Ol

Nazlı, garip, ama şirin, insanı güler yüzlü,  sofrası herkese açan,  benim memleketim.. Zabıta vakaları yok denecek kadar azdır. Yağında kavrulmasını bilir, sabırlıdır,  merhametlidir. Burası sakin bir huzur limanıdır.  

Daha evvel 1939 büyük Erzincan depremi, 1983 ve ardından 1992 depremleriyleher seferinde sarsılan kan kaybeden şehrimiz. Yıllar bazında iplik fabrikası ve bağlı kuruluşları özelleşip yok oluşu nedeniyle şehrimiz devamlı kan kaybetmiştir.Sonraki yıllarda da şeker fabrikası ve bağlı kuruluşları özelleşti. Süregelen göçler yüzünden iş adamlarımızda bu daralmış çevre nedeniyle onlarda başka illere göç ettiler.

Şehrimizin sorunları:

1-Şehrimizin son yıllarda altyapı çalışmaları, yol ve kaldırım çalışmaları bitme noktasına gelmiştir. Ancak bu güne kadar her nedense sokak numaralama ve cadde isimleri çalışmaları ihmal edilmiştir. Demirkent beldesinde her köşe başındaki direklerdeki levhalarda mahalle cadde isimleri ve sokak numaraları yıllar önceden yapılmıştı.

2-Dörtyol kavşağında şirin bir Kızılay çarşımız vardı. En sonunda yeniden yapılmak üzere bütün dükkânlar boşaltıldı ve tamamen yıkıldı. Gönül isterdi ki, planı projesi hazır olmalı ve hemen başlatılmalıydı. Halen daha bir çözüme kavuşmamış bir yılı aşkın zaman, yıkıntı halde beklemektedir.

3-Şehrimizde büyük ve modern bir Cumartesi halk pazarı yapılmıştır. Bir yıl evvel bitmiş olmasına rağmen halen daha halka açılmamıştır.

4- Şehrimizin merkezinde Bulunan Barış Manco dinlenme parkımız var, her yıl emek verilmesine rağmen sanki terk edilmiş piknik alanlarına benziyor.Bu parkımızda ne ailece oturacak kameriyeleri var, ne motifli mazıları var, ne giriş takları var, ne de çimenleri ve çiçekleri ihata eden cadde kenarlarından çitleri var.

5-Diğer raftan ana cadde güzergâhında, çok büyük bir alana yayılmış Atatürk parkımız var. Netaraçalı görsellikleri var, ne giriş takları var ne kameriyeleri var, ne de çitler içinde bezenmiş motifli çiçekleri var. Daha evvel güzel bir görselliği olan suni bir şelalesi vardı, her nedense yıkıldı ama daha güzeli yapılmadı. Keza kuzey kesimindeaçık çay bahçesi için bölüm ayrılmıştı o da kaderine terk edildi. Başka illerin şehir parklarına gittiğimde gıpta ediyorum.

6-Her gün caddelerde görmeye alıştığımız yaşlı kadın dilenciler var, hatta evlere geliyorlar. Her biri bir şekilde devlet güvencesinde yaşlılık aylıkları alıyorlar. Bunlara önlem alınması, çünkü kazanma uğruna sokaklarda sürünüyorlar.

7-Modern bir yapıya sahip, şehirlerarası otobüs terminalimiz vardı. Yeni yerine taşındığından bu güzel eser sahipsiz kaldı ve yıkıldı. Gönül isterdi ki, bu güzel eser restore edilerek, şehir, ilçeler ve köyler arası hizmet verseydi o coşku devam etseydi. Ama ne yazık ki, büyük bir arsa halinde ve atıl bir şekilde beklemektedir.

Gittikçe modern bir hale gelen şehrimiz, inşallah bir gün yeni projelerle cazibe merkezi haline gelecektir.