ERZİNCAN'DA YİNE AĞAÇ KIYIMI VE İKİ KONU

Abone Ol
YİNE AĞAÇLAR KESİLDİ
Yeni yapılan adliye binasının çevresindeki ağaçların çoğunluğu ebediyete gönderildi.
Koca bina yapılırken kesilmeyen ağaçlar,  basit çevre düzenlemesine kurban gitti.
Ağaçlar kamu yararına mı kesildi?
Proje kapsamında mı söküldü?
Bina kullanımına mı engeldi?
Hiç biriyse bu tahribatı yapanlar hakkında bir yaptırım uygulanacak mı?
Herkes için çalışan adaletin, bahçesinde kesilen ağaçların çığlıklarını duyacağını,  sahip çıkacağını umut ediyoruz. Yok edilen sadece ağaçlar değil, kentin doğası, tarihi, kültürü...
Yöre esnafıyla görüştüm, birçok ağaç kepçenin manevra alanını genişletmek için kesilmiş, bir kısmı ise kaldırım için. Bir ağaç için yol güzergâhları değiştiriliyor. 40-50 yaşındaki bir çamın hayatına rahat hareket etsin diye bir kepçe on dakika içerisinde son verebiliyor.
Bu kentin 60 yaşında bir binası, ibadethanesi, kütüphanesi ve mimarisi yok. Bırakalım tarih adına bir ağacı olsun.  Kaç tane yazı yazdığımı hatırlamıyorum.  Lütfen birileri çıkıp şehir merkezindeki çam ağaçlarını tescil ettirip koruma altına alsın artık.
VALİ BEY
Sayın Vali Abdurrahman Akdemir’in beceri ve çalışmalarıyla ilgili yorum yapmak için henüz erken.
Fakat, insani bir takım davranışlarından resmi ağır protokol valiliği yerine, insan odaklı hizmet verileceğini hissettik.
Şehre ayak bastığı ilk gün bize de bir ziyarette bulunmuştu, nezaketinden dolayı teşekkür ediyoruz.
 “Tevazu ve nezaket” bir yere güzellik getirir. Bu güzelliğe bir de “etkili iletişim” eklenince asık suratlılık yerine güler yüz, tahammülsüzlük yerine hoşgörü iklimi egemen oluyor. Bir şehirde ortak akıl ancak böyle bir ortamda üretilebilir.
Günümüzde kentler yöneticilerinin elinde şekilleniyor. Alışılagelmiş vali anlayışı hızla değişiyor. Her şeyi devletten beklemek yerine kaynak yaratan, halka yakın duran, sürekli proje üreterek şirket yöneticisi gibi çalışan aktif vali portreleri öne çıkıyor. Bu değişimin kesintili de olsa Erzincan’a yansımasının kent adına önemli olduğunu düşünüyoruz.
SİGARA YASAĞI
“31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü” kapsamında Erzincan’da “Dumansız Hava Sahasını” teşvik eden etkinlikler düzenlendi, yasağa duyarlılık gösteren işletmeler ödüllendirildi.
Sigara yasağı başladığından beri tersi bir uygulamanın daha verimli olacağını düşünüyoruz. Cadde, Sokak, park ve bahçe gibi açık alanlarda yasaklamak, bölmeli alan ve havalandırma sistemleriyle standartlara uygun hale getirilmiş kapalı mekânlarda serbest hale getirmek.
 Sizce hangisi caydırıcı olur?
Sokakta, elinde sigara derinden çekerek üfleyen mi, yoksa kapalı mekânlarda içenler mi özendirici oluyor?
Çocuk ve gençlerin taklit edebileceği ve rol model alacağı insanlar sokakta, her yerde sigara içebiliyor.  Otobüs durakları, iş merkezlerinin önü, kaldırımlar her yer izmarit.
Belli bir mekân da içmek yerine olur olmaz her yerde içmek...
Neyse, bu konu Erzincan’ı aşan bir mevzu.
Şehrimizde ise sigara yasağı çok ciddi tutuluyor.  Vali yardımcısı Sayın Ahmet Türköz bu konuda hassas.
Şüphesiz bir kısım işletmeler bu işten olumsuz etkileniyor. Fakat kamu yararına çıkarılmış bir yasa olduğu için herkes bir şekilde kabullendi.
Burada önemli husus işletmeler arasında müşteri kaymalarını önlemek için bütün işletmelere aynı titizlikle yaklaşılması. Buna da azami dikkat gösteriliyor.
Vali Yardımcısı Sayın Ahmet Türköz’ün bakış açısıyla olsa gerek, sigara yasağı denetmenleri yasayı, ceza taraftarı olmadan, inatlaşmadan ve ikna ederek uygulamaya çalışıyorlar. Bu da takdirle karşılanıyor.