1925 li yıllarda darbe girişiminde bulunan Adolf Hitler, hapis cezasına çarptırılır. Hitler’in kaybettiği gücü yakalaması için yılların geçmesi gerekecektir.
Baskın sırasında Alman Parlamento Binası’na kadar ilerleyen Hitler’e bağlı kuvvetler binanın önündeki yeşil alana kadar yaklaştıklarında çimlere basmayınız levhasını görürler. Yeşil alanı çiğnememek için sağdan ve soldan ilerlemeleri zaman kaybına neden olur ve hepsi muhafızların kucağına düşerek öldürülür. Yeşil alanın ortasından geçtiklerinde başarılacak olan darbe, böylece başarısızlıkla sonuçlanmış olur. Hitlere bağlı bu askerler düzenli olarak eğitilmiş askerler değil, o zamanın başıboş gezen çapulcularından oluşan ve ruh halleri bozuk olan insanlar.
İNSANİ BİR TEPKİYDİ
19/12/2012 akşam saatlerinde eşimi okulundan almış Bit Pazarı’nın önünden, Aşağı Çarşı Toki’lerine doğru seyir halindeydim. Kafamı bir ara sola çevirdiğimde koca koca çam ağaçlarının devrildiğini gördüm. Bu çamlar yılbaşı için kesilmiyordu.
Bir ağaç kıyımı vardı.
Geniş bir alan üzerinde kurulmuş, içerisinde üniversite lojmanlarının da bulunduğu İplik Fabrikasının batı kısmında yer alan ağaçlardı bunlar.
İçim yanmıştı, arabamı sağa park edip telefonumla birkaç fotoğraf çektim. Fotoğraf çektiğimi gören bir kişi yanıma geldi, arkasından ikinci ve üçüncü kişiler. Neden fotoğraf çektiğimi sordular. Bende neden bu ağaçları kestiklerini ve Orman İşletme Müdürlüğü’nden izin alıp almadıklarını sordum. İnsan olan herkesin ortaya koyacağı bir tepki göstermiştim. Fakat çok büyük bir kabalıkla karşılaşmıştım. Saldırıya uğramam an meselesiydi. Kesim izni alınmışsa, herhangi bir kaçak kesim yoksa fotoğraf çekiminden rahatsızlık duymamalarını söylememe rağmen ısrarla bu mülkün sahibi olduklarını dolayısıyla istediklerini yapabileceklerini belirtiyorlardı.
Anlayamıyorum ne dememi bekliyorlardı.
Ne demeliydim?
“Bir zamanlar Esentepe’den bakılınca yeşillikten görünmeyen Erzincan’ı, gelin el ele, hep birlikte, çorak, çıplak bir şehir haline getirelim mi demeliydim? Böyle deseydim acaba hoşlarına mı giderdi?”
SERMAYEYE KABALIK YAKIŞMAZ
Erzincan’a yatırım yapan servet sahibi insanları çok önemsiyoruz. Bir şehir fakiriyle kalkınmaz. Zenginiyle, güçlü sermayesiyle kalkınır. Servetin olduğu bir şehir yeniliğe açıktır. Kültür ve sanatı güçlüdür. Yani, zenginliğin olduğu yerde medeniyet, kibarlık vardır. Kabalık yakışmaz o şehre.
ERZİNCAN VE PEYZAJ MİMARLARI
Erzincan’ın en çok ihtiyaç hissedeceği alan peyzaj olmalıdır. İplik fabrikasındaki ağaçların kesildiği alana bir peyzaj mimari götürülseydi ağaçların birçoğu kesilmeyebilirdi. Önce yeşil alan ve peyzaj, ondan sonra yapılacak inşaatı düşündüğümüzde çok daha ferah ve yeşille iç içe yapıların ortaya çıkacağını düşünüyorum.
Kentimizin dokusuyla uyumlu peyzaj projelerine ihtiyaç var. Her geçen gün artan inşaat alanlarıyla Erzincan nefes almakta zorlanıyor.
“Küçükte olsa bir çözüm olarak Erzincan Belediyesi, her yapılan eve, binaya veya siteye, konut sayısınca belli sayıda ağaç dikme zorunluluğu getiremez mi”?
KESMEDEN OLMUYOR MU?
Olay yerinden geldikten sonra ağaç kesiminden bilgileri olup olmadığını öğrenmek için orman işletme müdürünü aramıştım. Bilgisinin olmadığını fakat bir ekip göndereceğini söylediler. Dönen olmadı. Bir daha aradım fakat geç bir saat olduğu için kimseye ulaşamadım. Sabah tekrar aradığımda Müdür Bey, konu edilen alanda izin alındığını gerekli müracaatın yapıldığını, kişinin özel mülkü olduğu için istedikleri tasarrufta bulunabileceklerini ifade ettiler.
Erzincan’da özel veya kamu fark etmiyor istenildiğinde istenilen alanlarda asırlık ağaçların kesilebildiğine çok defalar şahit olduk.
Geçtiğimiz yıllarda gayet sağlıklı olan valilik konutundaki çamlar, Barış Manço Parkı’ndaki ağaçlar kesilebilmişti.
Bu nedenle orman işletme müdürlüklerinin çalışmalarını samimi bulamıyorum. Bir yandan 50-60 yaşındaki çam ağaçlarının kurban edilmesine müsaade ediliyor. Diğer yandan hadi gelin fidan dikelim, orman yapalım kampanyaları…
Erzincan Orman İşletme Müdürlüğü, ağaç kesimi talebiyle gelenlere kesip yok etmenin dışında başka bir yol gösteremiyor mu? Sökülen ağaçlar başka bir yere nakledilemiyor mu?
Günümüzde gelişen teknolojik imkânlarla ağaçlar yerinden sökülüp boş alanlara çok rahatlıkla dikilebiliyor. Böyle çalışmalar başka şehirlerde var bizde neden olmasın? Bu özel ekipmanlı dozerler kentimizde yoksa bile özel durumlar için başka şehirlerden getirilemez mi?