Birleşmiş Milletler'in bu yıl yayımladığı yeni nüfus projeksiyonlarına göre, dünya nüfusu 2080’lere kadar 10.3 milyara ulaşarak 'küresel nüfus zirvesi'ne ulaşacak. Ancak, bu noktadan sonra nüfusun azalması bekleniyor; 21. yüzyılın sonlarına doğru dünya nüfusunun 10.2 milyara düşmesi öngörülüyor.
Raporda dikkat çeken bir diğer önemli gelişme ise yaşlı nüfusun hızla artması. Şu an dünya genelinde 65 yaş ve üzeri yaklaşık 830 milyon insan bulunuyor. Bu sayının 2054’te 1.7 milyara çıkması, yani iki katına ulaşması bekleniyor. Ayrıca, 2070’lerin sonlarına doğru yaşlı nüfusun 2.2 milyara ulaşacağı tahmin ediliyor. En dikkat çekici verilerden biri ise, 2080'lerde yaşlı nüfusun 18 yaş altı çocuk sayısını geçeceği yönünde. Bu durum, yaşlılık oranlarının hızla arttığını ve genç nüfusun azalmakta olduğunu gösteriyor.
Türkiye’de de benzer bir eğilim yaşanıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2023 yılında yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı %10.2’ye çıktı. Bu oran, Cumhuriyet tarihi açısından bir ilk olarak kabul ediliyor ve Türkiye’de yaşlı nüfus oranının giderek arttığını ortaya koyuyor.
Uzmanlar, artan yaşlı nüfusun sosyal güvenlik, sağlık ve emeklilik sistemleri gibi birçok alanda ciddi zorluklar yaratabileceğine dikkat çekiyor. Yaşlanan nüfusun ekonomik ve toplumsal etkileri, gelecekteki en büyük küresel meselelerden biri olacak gibi görünüyor.