FIFA Dünya Kupası, sadece futbolun en prestijli ödülü değil, aynı zamanda tarihi bir simge haline gelmiştir. 1875-1953 yılları arasında yaşayan Fransız heykeltıraş Abel Lafleur tarafından tasarlanan ilk kupa, Fransızca "Coupe du Monde" yani "Dünya Kupası" adıyla bilinmeye başlanmış, zaman içinde evrim geçirmiştir. Kupanın üzerindeki yontuda Roma mitolojisinin zafer tanrıçası Victoria ve Yunan mitolojisindeki karşılığı Nike’ın figürleri bulunuyor.
İlk zamanlarda "Victory" (Zafer) olarak anılan bu kupa, zamanla Dünya Kupası olarak bilinir hale gelmiş ve 1945’ten sonra, FIFA başkanı Jules Rimet'in anısına, "Jules Rimet Kupası" adını almıştır. Bu değişiklik, kupanın tarihi serüveninin önemli bir dönüm noktası olmuştur. 1930'da Uruguay’da düzenlenen ilk Dünya Kupası’nda, Rimet’in öncülüğünde başlayan bu macera, kupanın adı 1974’e kadar Jules Rimet Kupası olarak anılmasını sağlamıştır.
Rimet’in girişimiyle başlayan bu efsanevi yolculuk, Brezilya'nın 1970 yılında üçüncü kez kazandığı kupayı kazanan ülkelerden biri olmasıyla taçlandı. Bu nedenle Brezilya, kupayı kalıcı olarak kazanma hakkını elde etti. Ancak, kupanın tarihi, zaferlerin yanı sıra kayıplarla da doludur. İtalya, 1934 ve 1938 yıllarında kazandığı kupayı, II. Dünya Savaşı sırasında Naziler’den korumak zorunda kalmıştır. FIFA As Başkanı ve İtalya Futbol Federasyonu Başkanı Ottorino Barassi, bu değerli ödülü Roma’daki evinde güvenli bir şekilde saklamak için kupayı yatak altına gizlemiştir.
Ancak, en dramatik kayıp 1966’da yaşanmıştır. FIFA Dünya Kupası, İngiltere’de sergilenirken çalınmış ve nihayetinde bir köpek olan Pickles tarafından bulunmuştur. Pickles, kupayı çalınan yerden çok uzakta olmayan bir noktada keşfetmiştir. Bu olayın ardından, güvenlik önlemleri arttırılarak kupanın bir kopyası yapılmış, gerçek kupa daha sonra korumaya alınmıştır.
Brezilya'nın 1970'te kazandığı üçüncü şampiyonluktan sonra, kupa Brezilya'ya kalıcı olarak verilmişti. Ancak, 1983 yılında kupanın gerçek örneği tekrar çalındı ve bir daha bulunamadı. Eritildiği ve altına dönüştürüldüğü düşünülen kupa, yerine yapılan yeni bir ödülle yerine konmuş ve bu yeni kupa, günümüzde FIFA Dünya Kupası'nın gerçek sembolü olmuştur.
1974'ten itibaren, İtalyan heykeltıraş Silvio Gazzaniga’nın tasarımıyla yepyeni bir kupa ortaya çıktı. Bu yeni kupa, ellerinde dünyayı tutan iki atletin zaferini betimleyen bir heykel tasarımına sahipti. 36.5 santimetre uzunluğunda ve 5 kilogram ağırlığındaki bu kupa, her turnuva sonunda kazanan takımda kalmak yerine bir sonraki turnuvaya kadar onların korumasında olur ve sonrasında FIFA’ya teslim edilir.
Dünya Kupası'nın bu efsanevi yolculuğu, zaferlerden kayıplara kadar futbolun bir tarih kitabı gibi şekillenmesine neden olmuştur. Bu kupanın her yeni versiyonu, futbolun sadece bir oyun değil, aynı zamanda tarihin önemli bir parçası olduğunu bizlere hatırlatıyor.