Erzurum

Doğu Anadolu’da muazzam mimarisiyle dikkat çeken Üç Kümbetler

Muazzam mimarilere sahip olan Üç Kümbetler yerli, yabancı birçok turisti ağarlıyor

Abone Ol

Anadolu Selçuklu mezar yapılarının en güzel örneklerinden birisi olan  Üç Kümbetler Erzurum'un tarihi yapıları arasındaki en güzel örneklerden biri. Üç Kümbetler, mimari zarafeti ve estetiğiyle öne çıkan yapılar olup, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 1956 yılında gerçekleştirilen onarımlarla koruma altına alıdı. Bu sayede, geçmişin izlerini günümüze taşıyan bu anıtsal yapılar gelecek nesiller için korunmuş ve yaşatılmış. Çifte Minareli Medrese'nin de güneyinde bulunmakta olan yapıya dair Erzurum valiliğinin verdiği bilgiler ise şöyle;

 Emi̇r Saltuk Kümbeti̇;
Erzurum İli, Yakutiye İlçesi, Çifte Minareli Medresenin arkasında, Üç Kümbetlerin içerisinde en büyük olanıdır.
Kümbetin üzerinde yapım kitabesi bulunmadığından Emir Saltuk Kümbetinin kim tarafından ve ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinmemektedir. Ancak yapının Saltuklu Atabeylerinden İzzeddin Saltuk’a ait olduğu kabul edilmektedir. Kümbetin XIII. Yüzyılın ikinci yarısına ait olduğu düşünülmektedir. Anadolu’nun en erken tarihli kümbeti olması bakımından son derece özeldir.

Emir Saltuklu Kümbeti sekizgen gövdeli, iki katlı olup içten kubbe dıştan da hafif şişkince kubbe şeklinde bir örtüye sahiptir. Dikdörtgen planlı cenazelik bölümü üzerinde yükselen sekizgen gövde üçgen alınlıklarla kesilmiş, üzeri silindirik olarak tamamlanmıştır.

Kümbetin sekiz yüzü de dıştan aynı düzenlemeye sahiptir. Kuzey yöndeki tek fark girişin bu yönden olmasıdır. Giriş düz atkı taşlı olup kemer kavsarası altı köşeli yıldızların oluşturduğu dairesel bezemelerle süslüdür. Kemer alnını dolanan profiller, kapıyı dışardan çevrelemektedir. Kapı kemerinin kilidinde, kuzey yöndeki ikiz pencerenin orta ayağı oturmaktadır. Gövdenin doğu, batı, kuzey ve güney yönlerinde ikiz mazgal pencerelere yer verilmiştir. Pencereler kalın ve kısa tutulmuş, bir paye ile ikiz şekle dönüştürülmüşlerdir. Üstleri yarım daire şeklinde kemerle sınırlı olup, söve ve kemerleri dıştan dolanan kalın bir profilli silme, pencere tabanında yataya dönüşerek gövdeyi çepeçevre sarmaktadır. Ara yönlerde ise simetrik görünüm amacı ile yalancı pencereler açılmıştır. Boşluk olarak görülen pencerelerin içi, taşla örülmüştür. Pencerelerin paye başlıkları, çam kozalakları şeklinde örülmüştür. Kümbetin içerisi dört pencere ile aydınlatılırken dış yüzünde sekiz pencere açıklığı görülmektedir. Üçgen alınlıklar ile son bulan cephede hem gövdenin tamamlayıcısı hem de kasnak görevini üstlenen silindirik alanda sekizgen gövdenin köşelerine gelen yerlerde üçgen kesitli sekiz niş bulunmaktadır. Bu nişlerin her birinin içerisinde farklı bezeme uygulanmıştır. Karşılıklı (antitetik) grifon ve ejder figürleri, kanatları açık kartal, istiridye niş altında tavşan ve boğa figürleri işlenmiştir. Diğer nişlerin biri istiridye bezemeli, ikisi de hayat ağacının stilize edilmesi ile oluşan farklı bir bezeme olarak görülmektedir. Bu nişlerin üzerinde kırık çubuklar şeklinde devam eden bir kuşak kabartma olarak düzenlenmiştir. Bu nişler içerisindeki figürlerin, uzak doğuda, Türk ve Çin çevrelerinde yaygın olan oniki hayvanlı takvimini temsil ettiği söylense de bu hayvanların sayısının beş olması bu takvimle olan ilişkisini zayıflatmaktadır. Ancak bu kompozisyonların Orta Asya Türk inancı ve yaşayışı ile ilgili mitolojik konuları da yansıttığı muhakkaktır.

Ayrıca kalın bir burma silme bütün kasnağı dolanmaktadır. İnce bir fisto bordürün altında birbirine bağlı koçbaşını andıran bezemeden sonra külaha geçilmektedir. Külah alışılmış konikal görüntünün dışında, kubbe ölçülerinde daha yakın bir formdadır. Üzeri taş tepelikle son bulmaktadır.

Kümbete düz zemin seviyesinden girilmektedir. İç mekan sekizgen planlı olarak düzenlenmiş olup, doğu, batı, kuzey ve güney olmak üzere dört ana yönde açılan ikiz mazgal pencereler ile iç mekan aydınlatılmaktadır. Anadolu’da inşa edilen ilk kümbet örneği olması nedeniyle içeride mihrap nişine yer verilmediği gibi pencereler de üst kesimlerde kalmıştır. Gövdeden üst örtüye geçilen bölümde, sekizgenin köşelerinde istiridye niş kullanılmıştır. Nişlerin içerisi kök boyalarla kırmızı renkte belirtilmiştir. Kümbet içten oldukça geniş ve yüksek tutulmuş bir kubbe ile örtülüdür. İç kısımda düzgün kesme taş işçiliği görülmemektedir.

Cenazelik bölümü dikdörtgen planlı ve tamamen toprak altındadır. Kümbetin kuzey yönünde, zeminden beş basamakla inildikten sonra küçük sivri kemerli bir giriş ile cenazelik bölümüne ulaşılır. Diğer Erzurum kümbetlerinin cenazelik girişlerinin dışardan olmasına karşın, Emir Saltuk Kümbetinin cenazelik kısmına içerden girilmektedir. Bu uygulama ile kümbet dönemi içerisinde tek örnektir. Cenazelik kısmında pencere yoktur ve üzeri beşik tonozla örtülmüş olup içerisinde mezar ya da sanduka bulunmamaktadır. Emir Saltuk Kümbetinin inşasında dış mimaride kırmızı, beyaz ve gri olmak üzere üç renkli taş kullanılmıştır. İçerisindeki duvar tekniği düzgün kesme taş ile moloz taş karışımıdır. Sıva kullanılmamış ve külah kaplaması plaka taşlarla yapılmıştır.

Üç Kümbetler Anoni̇m Kümbet (2);
Kümbetin kesin tarihi belirlenememekle beraber, üslup özellikleri bakımından XIV. Yüzyılın başlarına tarihlendirilir. Kime ait olduğu bilinmemektedir.

Kümbet silindirik gövdeli tek katlı olup, üzeri içten kubbe, dıştan konik külahla örtülüdür. Kümbet içten ve dıştan silindirik bir düzenlemeye sahip olup, kümbetin çapı 7.94 m. dir. Silindirik gövde,12 sivri kemer profili ile aralıksız çevrelenmiştir. Kümbet üzerinde ara yönlerde, eşit büyüklükte dört pencere açılmıştır. Kümbetin girişi de kuzey yönde olup, kapı ve pencereler, basık, sivri kemerli olarak düzenlenmiştir. Kemerlerin üst kısmında gövdeyi boydan boya burmalı bir silme çevirmiş, bunun üzerinde ise fisto bordür yer almıştır. Gövdeyle külahın birleştiği noktada çam kozalağı motifi, kaytan silme altında ise kazayağı motifi kullanılmıştır. Külah üzerinde herhangi bir bezeme görülmemekte ve taş külahla son bulmaktadır.

Gövde içerisine yerleştirilen mihrap, kapı ve pencereler ile aynı seviyeden başlamakta güney yönde 0.77 m. eninde 0.45 m. derinliğinde, yarım daire kesitli üç sıra mukarnaslı olarak düzenlenmiştir. Mihrap dikdörtgen bir çerçeve içine alınmıştır. Kümbetin zemini taş döşemelidir. Kümbette kesme taş malzeme kullanılmıştır.

Üç Kümbetler Anoni̇m Kümbet (3);
Kümbetin kesin tarihi belirlenememekle beraber, üslup özellikleri bakımından XIII. Yüzyıla uygun düşmektedir. Kime ait olduğu bilinmemektedir.

Kümbet kare gövdeli, iki katlı olup, üzeri çapraz tonoz ile örtülmüştür. Kare planlı kümbetin iç kısmı 3.19x3.19 m boyutlarındadır.

Kümbet doğuda bir pencere ve kuzeyde bir giriş ile dışa açılmıştır. İç mekanın üzeri içten çapraz tonoz dıştan eğimli kare piramit şeklinde taş bir külahla örtülmüştür ve taş alemle son bulmuştur. Girişi iki kademeli bir silme dolanmaktadır. Kümbetin güney duvarına istiridye kavsaralı bir mihrap nişi yerleştirilmiştir. Kare planlı olarak düzenlenmiş cenazelik bölümünün girişi doğudan olup, küçük bir kapı ile bu bölüme ulaşılmaktadır. Cenazeliğin içerisinin büyük bir kısmı, günümüzde taş yığınları ile dolmuştur. Sade ve küçük ölçülerde yapılmış kümbetin üzerinde hiçbir bezeme yoktur. Bezeme olarak kabul edilebilecek tek unsur mihrap nişi üzerindeki istiridye şeklindeki on iki dilimli kavsaradır. Kesme taş malzemeden yapılmış olan kümbette tek renk taş, duvar içerisinde moloz dolgu kullanılmıştır.

Kaynak; http://www.erzurum.gov.tr/