Yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından insanlar deyim yerindeyse diken üzerinde hayatlarını sürdürüyor. Özellikle Erzincan için sıklıkla yapılan uyarılar panik havası oluşturmaya devam ediyor. Yaşanılan felaketin ardından yapılan uyarıların da etkisiyle Erzincan'da mühendis ve mimarlardan oluşturulan 21 kişilik komisyon, tüm binaları depreme karşı inceleyip riskli yapıları ortaya çıkartmaya başladı. Belediye Başkanının özellikle yatay mimariye vurgu yapmasının yanın da  riskli yerlerin de yıkım kararının alınması yapılan çalışmalar arasında.

Peki olası depremin oluşturacağı etkiyi en aza indirebilmek için yönetim dışında halk kendisine düşen görevler doğrultusunda yeterli sevide önlemlerini alıyor mu? Daha doğrusu kendisine düşen görevlerin ne olduğunu biliyor mu? 

Uzmanlar yaşanması beklenen olası depremin geçen zamanın etkisiyle unutulup kulak ardı edilmemesi konusunda uyarılarda bulunuyor. Aynı zamanda  telaş hali içerisinde olmadan sakin bir şekilde önlemler alınması gerektiğini vurgulayan uzmanlar, olası bir depremin etkisini azaltmak vatandaşların üzerine düşen görevlerle mümkün diyor.
Mesela Kentsel dönüşümün ardından güvenli, sağlıklı ve konforlu binalara sahip olmak için bu konularda ince eleyip sık dokumak, müteahhit firmayla ortak paydada buluşmak gerektiği ifade ediliyor . 

Bir ev sahibi olurken bunlara dikkat edin;

1- Müteahhitten iskan talep edin
2- Müteahhitin lisansı olup olmadığını kontrol edin
3- Önceki projeleri incelemek ve araştırmak şart
4- Sadece arsa payı değil, metrekare fiyatına da bakılmalı
5- Mühendislik ve mimarlık hizmetleri mercek altında olmalı

AFAD tarafından yapılan  uyarılara geçmeden önce  şu bilgileri bilmekte yarar var

Erzincan'da fay hattı nereden geçiyor?

Erzincan kent merkezi zemini alüvyon olan illerden biri. Kuzey Anadolu Fayı Erzincan il merkezinin hemen kuzeyinden geçmekte. Erzincan ovası Kuzey Anadolu Fayı üzerinde gelişmiş çek-ayır tipi bir havza. Bu tür havzalar doğrultu atımlı faylar üzerinde gelişmekte ve bulundukları yerlerde karmaşık bir fay yapısının gelişimine neden olmakta. Bu nedenle Erzincan çevresinde bilinen faylardan daha fazla diri fay bulunma olasılığı yüksek.

AFAD tarafından  vatandaşlara yapılan bilgilendirmeler şu şekilde;
 

DEPREM ÖNCESİ ALINACAK ÖNLEMLER

•    Yerleşim bölgeleri titizlikle belirlenmelidir. Kaygan ve ovalık bölgeler iskana açılmamalıdır. Konutlar gevşek toprağa sahip meyilli arazilere yapılmamalıdır.
•    Yapılar deprem etkilerine karşı dayanıklı inşa edilmelidir. (Yapı Tekniğine ve İnşaat Yönetmeliğine uygun olarak)
•    İmar planında konuta ayrılmış yerler dışındaki yerlere ev ve bina yapılmamalıdır.
•    Dik yarların yakınına, dik boğaz ve vadilerin içine bina yapılmamalıdır.
•    Çok kar yağan ve çığ gelen yamaçlarda bina yapılmamalıdır.
•    Mevcut binaların dayanıklılıkları arttırılmalıdır.
•    Konutlara deprem sigortası yaptırılmalıdır.
•    Bu önlemlerin yanı sıra, yapısal olamayan, yani binadan değil de eşyalardan kaynaklanacak hasarlardan korunmak için günlük kullandığımız eşyalarımızın ev içerisine yerleştirilmesinde aşağıda sayılan önlemleri almalıyız:
•    Dolap üzerine konulan eşya ve büro malzemeleri kayarak düşmelerini önlemek için plastik tutucu malzeme veya yapıştırıcılarla sabitlenmelidir.
•    Soba ve diğer ısıtıcılar sağlam malzemelerle duvara veya yere sabitlenmelidir.
•    Dolaplar ve devrilebilecek benzeri eşyaları birbirine ve duvara sabitlenmelidir. Eğer sabitlenen eşya ve duvar arasında boşluk kalıyorsa, çarpma etkisini düşürmek için araya bir dolgu malzemesi konulmalıdır.
•    Tavan ve duvara asılan avize, klima vb. cihazlar bulundukları yere ağırlıklarını taşıyacak şekilde duvar ve pencerelerden yeterince uzağa ve kanca ile asılmalıdır.
•    İçinde ağır eşyalar bulunan dolap kapakları mekanik kilitler takılarak sıkıca kapalı kalmaları sağlanmalı.
•    Tezgah üzerindeki kayabilecek beyaz eşyalarımızın altına metal profil koyarak bunların kayması önlenmelidir.
•    Zehirli, patlayıcı, yanıcı maddeler düşmeyecek bir konumda sabitlenmeli ve kırılmayacak bir şekilde depolanmalıdır. Bu maddelerin üzerlerine fosforlu, belirleyici etiketler konulmalıdır.
•    Rafların önüne elastik bant ya da tel eklenebilir. Küçük nesneler ve şişeler, birbirlerine çarpmayacak ve devrilmeyecek şekilde, kutuların içine yerleştirilmelidir.
•    Gaz kaçağı ve yangına karşı, gaz vanası ve elektrik sigortalarını otomatik hale getirilmelidir.
•    Binadan acilen çıkmak için kullanılacak yollardaki tehlikeler ortadan kaldırılmalı, bu yollar işaretlemeli, çıkışı engelleyebilecek eşyalar çıkış yolu üzerinden kaldırılmalıdır.
•    Geniş çıkış yolları oluşturulmalıdır. Dışa doğru açılan kapılar kullanılmalı, acil çıkış kapıları kilitli olmamalıdır. Acil çıkışlar aydınlatılmalıdır.
•    Karyolalar pencerenin ve üzerine devrilebilecek ağır dolapların yanına konulmamalı, karyolanın üzerinde ağır eşya olan raf bulundurulmamalıdır.
•    Tüm bireylerin katılımı ile (evde, iş yerinde, apartmanda, okulda) “Afete hazırlık planları” yapılmalı, her altı ayda bir bu plan gözden geçirilmelidir. Zaman zaman bu plana göre nasıl davranılması gerektiğinin tatbikatları yapılmalıdır.
•    Bir afet ve acil durumda eve ulaşılamayacak durumlar için aile bireyleri ile iletişimin nasıl sağlayacağı, alternatif buluşma yerleri ve bireylerin ulaşabileceği bölge dışı bağlantı kişisi (ev, işyeri, okul içinde, dışında ve ya mahalle dışında) belirlenmelidir.
•    Önemli evrakların (kimlik kartları, tapu, sigorta belgeleri, sağlık karnesi, diplomalar, pasaport, banka cüzdanı vb.) kopyaları hazırlanarak su geçirmeyecek bir şekilde saklanmalı, ayrıca bu evrakların bir örneği de bölge dışı bağlantı kişisinde bulunmalıdır.
•    Bina yönetimince önceden belirlenen, mesken veya işyerinin özelliği ve büyüklüğüne göre uygun yangın söndürme cihazı mutlaka bulundurulmalı ve periyodik bakımları da yaptırılmalıdır. Bu cihazlar;
•    Kolayca ulaşılabilecek bir yerde tutulmalıdır.
•    Yeri herkes tarafından bilinmelidir.
•    Duvara sıkıca sabitlenmelidir.
•    Her yıl ilgili firma tarafından bakımı yapılmalıdır.
•    Bir kez kullanıldıktan sonra mutlaka tekrar doldurulmalıdır.
•    Binalarda asansörlerin kapı yanlarına "Deprem Sırasında Kullanılmaz" levhası asılmalıdır.
Peki olası bir deprem anında yapılması gerekenler neler
Deprem anında bina içerisindeyseniz;
Kesinlikle panik yapılmamalıdır.
•    Sabitlenmemiş dolap, raf, pencere vb. eşyalardan uzak durulmalıdır.
Varsa sağlam sandalyelerle desteklenmiş masa altına veya dolgun ve hacimli koltuk, kanepe, içi dolu sandık gibi koruma sağlayabilecek eşya yanına çömelerek hayat üçgeni oluşturulmalıdır. Baş iki el arasına alınarak veya bir koruyucu (yastık, kitap vb) malzeme ile korunmalıdır. Sarsıntı geçene kadar bu pozisyonda beklenmelidir.
Güvenli bir yer bulup, diz üstü ÇÖK
Başını ve enseni koruyacak şekilde KAPAN
Düşmemek için sabit bir yere TUTUN
Merdivenlere ya da çıkışlara doğru koşulmamalıdır.
•    Balkona çıkılmamalıdır.
•    Balkonlardan ya da pencerelerden aşağıya atlanmamalıdır.
•    Kesinlikle asansör kullanılmamalıdır.
•    Telefonlar acil durum ve yangınları bildirmek dışında kullanılmamalıdır.
•    Kibrit, çakmak yakılmamalı, elektrik düğmelerine dokunulmamalıdır.
•    Tekerlekli sandalyede isek tekerlekler kilitlenerek baş ve boyun korumaya alınmalıdır.
•    Mutfak, imalathane, laboratuar gibi iş aletlerinin bulunduğu yerlerde; ocak, fırın ve bu gibi cihazlar kapatılmalı, dökülebilecek malzeme ve maddelerden uzaklaşılmalıdır.
•    Sarsıntı geçtikten sonra elektrik, gaz ve su vanalarını kapatılmalı, soba ve ısıtıcılar söndürülmelidir.
•    Diğer güvenlik önlemleri alınarak gerekli olan eşya ve malzemeler alınarak bina daha önce tespit edilen yoldan derhal terk edilip toplanma bölgesine gidilmelidir.
•    Okulda sınıfta ya da büroda ise sağlam sıra, masa altlarında ve ya yanında; koridorsa ise duvarın yanına hayat üçgeni oluşturacak şekilde ÇÖK-KAPAN-TUTUN hareketi ile baş ve boyun korunmalıdır.
•    Pencerelerden ve camdan yapılmış eşyalardan uzak durulmalıdır.

DEPREM ANINDA AÇIK ALANDAYSANIZ;

•    Enerji hatları ve direklerinden, ağaçlardan, diğer binalardan ve duvar diplerinden uzaklaşılmalıdır. Açık arazide çömelerek etraftan gelen tehlikelere karşı hazırlıklı olunmalıdır.
•    Toprak kayması olabilecek, taş veya kaya düşebilecek yamaç altlarında bulunulmamalıdır. Böyle bir ortamda bulunuluyorsa seri şekilde güvenli bir ortama geçilmelidir.
•    Binalardan düşebilecek baca, cam kırıkları ve sıvalara karşı tedbirli olunmalıdır.
•    Toprak altındaki kanalizasyon, elektrik ve gaz hatlarından gelecek tehlikelere karşı dikkatli olunmalıdır.
•    Deniz kıyısından uzaklaşılmalıdır.
 

DEPREM ANINDA ARAÇ KULLANIYORSANIZ;

•    Sarsıntı sırasında karayolunda seyir halindeyseniz;
Bulunduğunuz yer güvenli ise; yolu kapatmadan sağa yanaşıp durulmalıdır. Kontak anahtarı yerinde bırakılıp, pencereler kapalı olarak araç içerisinde beklenmelidir. Sarsıntı durduktan sonra açık alanlara gidilmelidir.
o Araç meskun mahallerde ya da güvenli bir yerde değilse(ağaç ya da enerji hatları veya direklerinin yanında, köprü üstünde vb.); durdurulmalı, kontak anahtarı üzerinde bırakılarak terk edilmeli ve trafikten uzak açık alanlara gidilmelidir.
•    Sarsıntı sırasında bir tünelin içinde iseniz ve çıkışa yakın değilseniz; araç durdurulup aşağıya inilmeli ve yanına yan yatarak ayaklar karına çekilip, ellerle baş ve boyun korunmalıdır. (ÇÖK-KAPAN-TUTUN)
•    Kapalı bir otoparkta iseniz; araç dışına çıkılıp, yanına yan yatarak, ellerle baş ve boyun korunmalıdır. Yukarıdan düşebilecek tavan, tünel gibi büyük kitleler aracı belki ezecek ama yok etmeyecektir. Araç içinde olduğunuz takdirde, üzerine düşen bir parça ile aracın içinde ezilebilirsiniz.
 

METRODA VEYA DİĞER TOPLU TAŞIMA ARAÇLARINDAYSANIZ:

•    Gerekmedikçe, kesinlikle metro ve trenden inilmemelidir. Elektriğe kapılabilinir veya diğer hattan gelen başka bir metro yada tren size çarpabilir.
•    Sarsıntı bitinceye kadar metro ya da trenin içinde, sıkıca tutturulmuş askı, korkuluk veya herhangi bir yere tutunmalı, metro veya tren personeli tarafından verilen talimatlara uyulmalıdır.
Peki deprem sonrasında yapılması gerekenler neler
Kapalı alandaysanız;
•    Önce kendi emniyetinizden emin olun.
•    Sonra çevrenizde yardım edebileceğiniz kimse olup olmadığını kontrol edin.
•    Depremlerden sonra çıkan yangınlar oldukça sık görülen ikincil afetlerdir. Bu nedenle eğer gaz kokusu alırsanız, gaz vanasını kapatın. Camları ve kapıları açın. Hemen binayı terk edin.
•    Dökülen tehlikeli maddeleri temizleyin.
•    Yerinden oynayan telefon ahizelerini telefonun üstüne koyun.
•    Acil durum çantanızı yanınıza alın, mahalle buluşma noktanıza doğru harekete geçin.
•    Radyo ve televizyon gibi kitle iletişim araçlarıyla size yapılacak uyarıları dinleyin.
•    Cadde ve sokakların acil yardım araçları için boş bırakın.
•    Her büyük depremden sonra mutlaka artçı depremler olur. Artçı depremler zaman içerisinde seyrekleşir ve büyüklükleri azalır. Artçı depremler hasarlı binalarda zarara yol açabilir. Bu nedenle sarsıntılar tamamen bitene kadar hasarlı binalara girilmemelidir. Artçı depremler sırasında da ana depremde yapılması gerekenler yapılmalıdır.
Açık alandaysanız;
•    Çevrenizdeki hasara dikkat ederek bunları not edin.
•    Hasarlı binalardan ve enerji nakil hatlarından uzak durun.
•    Önce hemen yakın çevrenizde acil yardıma gerek duyanlara yardım edin.
•    Sonra mahalle toplanma noktanıza gidin.
•    Yardım çalışmalarına katılın. Özel ilgiye ihtiyacı olan afetzedelere -yaşlılar, bebekler, özürlüler- yardımcı olun.
Yıkıntı altında mahsur kaldıysanız;
•    Paniklemeden durumunuzu kontrol edin.
•    Hareket kabiliyetiniz kısıtlanmışsa çıkış için hayatınızı riske atacak hareketlere kalkışmayın. Biliniz ki kurtarma ekipleri en kısa zamanda size ulaşmak için çaba gösterecektir.
•    Enerjinizi en tasarruflu şekilde kullanmak için hareketlerinizi kontrol altında tutun.
•    El ve ayaklarınızı kullanabiliyorsanız su, kalorifer, gaz tesisatlarına, zemine vurmak suretiyle varlığınızı duyurmaya çalışın.
•    Sesinizi kullanabiliyorsanız kurtarma ekiplerinin seslerini duymaya ve onlara seslenmeye çalışınız. Ancak enerjinizi kontrollü kullanın.
 

Deprem Çantanızda Bulunması Gerekenler

Deprem sonrasında acil ihtiyaçlarınızı ve gerekli evraklarınızı bulundurduğunuz bir deprem çantası sizlerin ve sevdiklerinizin hayatını kurtarabilir. Deprem çantalarının her zaman kolay ulaşılabilecek yerlerde ve hazır olmasına özen göstermelisiniz.Deprem çantasında bulunması gerekenler: 
Su
Gofret, kuruyemiş, konserve, bisküvi vb. kolay bozulmayan gıdalar
İlk yardım seti
Düzenli kullanılan ilaçlar ve prospektüsleri
Tuvalet kağıdı, hijyenik ped, ıslak mendil, sabun, dezenfektan jel, diş fırçası ve diş macunu
 Bebeğiniz varsa, mama, bebek bezi, biberon ve yedek giysiler
 Ruhsat, nüfus cüzdanı, sigorta poliçesi, banka hesap cüzdanı, pasaport benzeri önemli evrakların kopyaları
 Nakit para
 Acil durumlarda ulaşmak isteyeceğiniz önemli kişilerin ve yakınlarınızın telefon numaraları
 Ailenizin ve yakınlarınızın güncel fotoğrafları
 Değerli ev eşyalarınızın envanteri
 Pilli radyo ve yedek pilleri
 Yedek pilleriyle birlikte el feneri
 Battaniye Kibrit ve çakmak
 Kalem, kağıt
 Düdük

Erzincan’da büyük kayıpların yaşandığı o depremleri hatırlamakta da fayda var.
Her ne kadar günümüz şartları ile o dönemki şartlar aynı olmasa da önlem alınmadığı takdirde felaketlerin ne boyutlara varabileceğini Kahramanmaraş merkezli 2 deprem ile beraber görmüş olduk.

1939 Erzincan Depremi 
 

27 Aralık 1939 tarihinde merkez üssü Erzincan olan 7,9 Ms büyüklüğünde gerçekleşen deprem. (Amerika Birleşik Devletleri Jeoloji Araştırmaları Kurumu (USGS) ise depremin büyüklüğünü 7,8 Mw  (± 0,4) olarak kaydetti.)[2][7] Sarsıntı sonucunda resmî sayılara göre 32 bin 968 kişi yaşamını yitirdi, 100 binden fazla kişi ise yaralandı. Mercalli şiddet ölçeğine göre depremin şiddeti, ölçeğin en yüksek değeri olan XII (Afetsel) olarak saptanırken 116 bin 720 bina bütünüyle yıkıldı.  Ölüm oranlarının yüksek olmasının ana nedenleri arasında; çetin kış koşullarının olması, yardımların ve arama-kurtarma faaliyetlerinin güç koşullar altında yürütülmesi gösterildi.

Deprem, 1939 ile 1999 yılları arasında Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde meydana gelen ve batıya doğru göç eden bir dizi büyük depremin ilki olarak kabul edildi. Büyüklüğü itibarıyla dünyanın sayılı mega depremleri arasında gösterilen Erzincan depremi, 8,0 büyüklüğündeki 1668 Kuzey Anadolu depreminden sonra 7,8 Mw büyüklüğündeki 2023 Kahramanmaraş depremleri ile birlikte Anadolu'da meydana gelmiş en büyük ikinci depremdir. Bunun yanı sıra, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en çok can kaybı ile sonuçlanan ikinci depremi olarak kayıtlara geçti.

Başlangıçta, ölü sayısı yaklaşık 8.000 kişiydi. Daha sonra 20.000'e çıktığı bildirildi. Aynı gün içinde sıcaklık -30 °C'ye düştü. Acil kurtarma operasyonu başladı. 5 Ocak'a kadar, deprem ve düşük sıcaklıklar, kar fırtınası ve seller nedeniyle yaklaşık 33.000 kişi öldü. Depremin yarattığı hasar, Türkiye hükûmetini deprem yönetmeliklerini yürürlüğe koymaya sevk etti. Erzincan'da yıkım o kadar büyüktü ki şehir tamamen terk edildi ve biraz daha kuzeyde yeni bir yerleşim yeri kuruldu.
 

1992 Erzincan Depremi

1992 Erzincan depremi, 13 Mart 1992 tarihinde yerel saatle 19.08'de Türkiye'de Erzincan ilinin güneydoğusunda meydana gelen deprem. Depremin büyüklüğü 6,8 Ms olarak ölçüldü. 653 kişi öldü, 8057 bina hasar gördü veya yıkıldı. Bu deprem 1939 Erzincan Depremi'nin merkez üssü yakınındadır. Kuzey Anadolu Fayı üzerinde bulunan Erzincan, bu depremle beraber tarihindeki altıncı büyük depremi yaşamıştır

Deprem, Türkiye'deki iki önemli fay hattından biri olan Kuzey Anadolu Fayı'nın doğu ucunda meydana geldi. Bu fayın 360 kilometrelik bir kısmı 1939 Erzincan Depremi'nde kırıldı. 1987 yılında yapılan bilimsel çalışmalara göre bu fay hattının kırılmayan kısmı için yıkıcı bir deprem bekleniyordu. 1983 yılında da bu bölgede 4,8 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmişti. 13 Mart 1992 tarihinde depremin büyüklüğü 6,8 olmasına karşın şiddeti VIII olarak ölçüldü. Ana depremin ardından 15 saniye sonra ikinci ve 28 saniye sonra üçüncü sarsıntılar meydana geldi. Zeminin alüvyal yapıda olması, yeraltı su seviyesinin yüksek olması, bina yapımı için uygun zemin çalışmalarının yapılmaması ve fay hattındaki kırılmanın ardışık 3 sarsıntıyla yaşanması depremin şiddetini artırdı

Deprem Erzincan'da can kaybına ve maddi hasara, Erzurum ve Bingöl'de ise maddi hasara sebep oldu. Kamu binalarının da hasar görmesi yardım çalışmalarını yavaşlattı. Yapıların birçoğunun 1939 Erzincan Depremi sonrası 1940'ta çıkarılan deprem yönetmeliğine uygun yapılmadığı anlaşıldı. Türkiye'de felaketzedeler için birçok yardım kampanyası düzenlendi.

Soğuk algınlığına karşı önemli öneriler Soğuk algınlığına karşı önemli öneriler

Merve KİRAZ
 

Editör: Merve Kiraz