Şehrimizin büyük camilerinden biri olan İnönü mahallesindeki Cami-i Kebir Camisi. Merkez çarşısında ve bulunduğu konum itibariyle en büyük cemaat topluluğuna sahip olan camilerimizden biridir. Malumunuz olduğu üzere kebir büyük manasına gelmektedir. Ama bu gün bakıyoruz şehirdeki nüfus artışı ve merkez çarşısındaki cemaat topluluğu karşısında bu kebir sözcüğü yeterli değildir. Hatta yeni yapılan camilerin yanında bu cami küçük kalmaktadır.
Şehrimizde, eski tarihlerde yapılan camilerin çoğunda bodrum katları olmadığından şadırvanlar ve diğer ihtiyaçlar, arsalarına yayılıyordu. Bu yüzden bu camilerin ibadet alanları dar bir alana sıkıştırılmıştır. Bu camimizde de her namaz vaktinde olduğu gibi cuma namazlarında ve cenaze olduğu zamanlarda cemaat dışarılara taşmaktadır. Yağmurlu ve soğuk günlerde hava şartları olumsuz bir şekilde cemaati etkilemektedir.
Bu isme yakışır bir şekilde, cami yöneticileri, diyanet ve belediyemiz yetkilileriyle yeni projelerini üretmelidir. Bölgenin acil ihtiyacı olan bu konuya hız vermelidirler. Bir öneri olarak, mevcut binaya yapılacak olan ek binaların alt katlarına tuvaletler, gasılhane ve şadırvan alınarak ibadet alanı genişletilebilir. Diğer bir husus çevresindeki binalardan biri istimlâk edilerek daha geniş bir alana kavuşturularak bu sıkıntılar giderilebilir.
Öte yandan güzel Erzincan şehrimize yakışır şekilde, bize ve bizden sonra gelecek olan nesillerimize güzel bir külliye olarak yeniden inşa edebiliriz. Bu hususta Merkez Çarşısında, Kızılay Mahallesinde veya bu bölgeye yakın bir alan tesbit ve seçimi yapılabilir. Keza şehrimizin acil ihtiyacı olan bir otopark alanı, duş kabinleri, okuma ve dinlenme alanları, kadınlar için bir namaz kılma alanı, fakirler için aş evi, çocuk parkı, gasılhane, şadırvan vs. tesisleriyle güzel bir eser ortaya çıkarılmalıdır. Böyle bir bütünleşmiş tesis şehrimize modern, ferah ve manevi bir hava verecektir.
Diğer yandan hâlihazırda en fazla cenazelerin getirildiği Cami-i Kebir Camisinde ikinci bir sıkıntı yaşanmaktadır. Güney kesiminde cenaze namazlarının kılındığı musalla taşları vardır. Cemaatle cenaze namazını kılarsınız. Üzerindeki tabutlar, etrafı açıkta olduğundan ya güneşe gelir yâda yağmurda ıslanır. En önemlisi musalla taşının arkasında bir duvar veya bir renkli mika gibi bir siperi olmadığından yoldan geçenlerin namaz kılarken önünüzden bakarak geçmeleri o manevi havayı bozmaktadır. Hiç unutmam, bir gün bir yakının cenazesini hoca kıldırırken önümüzdeki kaldırımdan bir adam çok kızmış olacak ki, elindeki telefonla etrafına hiç bakmadan, aldırmadan bağırarak geçiyordu. Keza cemaat yerinde küçükte olsa bir örtme olmadığından yağmurlu havalarda camiye sığmayan cemaat sıkıntılar yaşamaktadır.
Duvarları yıkıldı ve göze hitap eden geniş alanlar oluşturuldu. Bu durum en çokta karşıdaki çay ocaklarının işine geldi. Ama güzel bir sohbet ve bekleme alanı haline geldi. Her şeye rağmen ne yazık ki bu yoğunluğun ve cemaatinin çokluğunun karşısında camimiz yeterli değildir. Acilen bir çözüm beklemektedir.
Bu konuya dernek yetkililerinin, yetkili mercilerin takdir ve yardımlarını bekliyoruz.