Bugün öğle namazı öncesi kılınacak olan Cuma namazında, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından belirlenen hutbe konusu büyük dikkat çekiyor. "Milli ve manevi değerlerimizi muhafaza edelim" başlıklı hutbede, özellikle yılbaşı kutlamalarına dair önemli uyarılar yer alıyor.
Din görevlileri, cemaate hitap ederken, yabancı kültürlerin etkisi altında kalan toplumların kendi kimliklerini kaybettiklerini ve İslam dışı geleneklerin benimsenmesinin yanlış olduğunu vurgulayacaklar. Hutbede, Peygamber Efendimizin "Kim bir kavme benzerse o da onlardandır" hadisi hatırlatılarak, yabancı kültürleri taklit etmenin tehlikeleri üzerinde durulacak.
Yılbaşı Kutlamalarının İslam ile Uyumsuzluğu
Hutbede, yılbaşı kutlamalarının İslam dinine aykırı olduğu ve bu kutlamalar sırasında yapılan bazı davranışların (alkol tüketimi, kumar oynama, zinaya teşvik) günah olduğu vurgulanacak. Özellikle, masumları katledenlere destek verenlerin ürünlerini hediye olarak verme eyleminin büyük bir vebal olduğu belirtilecek.
Milli ve Manevi Değerlere Bağlı Kalmanın Önemi: "Kendi medeniyetini unutan toplumlar ayakta duramaz"
Din görevlileri, cemaate hitap ederken, milletleri güçlü kılanın milli ve manevi değerlerine bağlı kalmak olduğunu hatırlatacaklar. Müslümanların, kendi değerlerine sımsıkı sarılmaları ve dinimizde yeri olmayan batıl inançlardan uzak durmaları gerektiği vurgulanacak.
Hutbedeki Diğer Konular
Hutbede, İslam dininin temel inanç esasları, peygamberlere iman, Hz. İsa'ya duyulan sevgi ve saygı gibi konulara da değinilecek. Ayrıca, dünyevileşmenin ve dini değerlerden uzaklaşmanın tehlikeleri üzerinde durulacak.
Hutbenin Tamamı
Hutbenin tamamında, İslam dininin temel inanç esasları, peygamberlere iman, Hz. İsa'ya duyulan sevgi ve saygı gibi konulara değinilecek. Ayrıca, milli ve manevi değerlerin önemi, yabancı kültürlerin etkilerinden korunmanın gerekliliği ve yılbaşı kutlamalarının İslam dinine uygun olmadığı gibi konular üzerinde durulacak.
Din alimleri, hutbenin İslam'ın temel ilkelerine uygun olduğunu ve özellikle gençlerin yanlış yönlendirilmelerine karşı bir uyarı niteliği taşıdığını belirttiler. Sosyologlar ise, küreselleşme sürecinde kültürlerin birbirine karışmasıyla birlikte bu tür tartışmaların daha sık yaşandığını ifade ettiler.