Amerikan İçindeki En Önemli Derecede Koruduğu Yeni Dünya Düzeni Yararına Büyük Orta Doğu Projesi Destekli ayrıca Güneydoğu Anadolu Projesi Kapsamlı Yardımcı Finansal Kaynaklı Uluslararası Eşgüdümlü İç ve Dış Merkezli Çok Geniş ve Çok Gizli Karanlık Yeraltı Güçlerin Bölgesel Dengenin Yeniden Değişimi Uygulama Maksatlı İsrail’in Güvenlik Sorununa Koruyucu ve Önleyici Unsurlar Oynanan Kirli ve Kanlı Oyunları ile Kaostik Planları Amacında Bölgesel Paylaşım Teşhis Süreçleri ve Sıkça Sorulan Sorular üzerine yorumlar öncelikle Suriye’deki gerilim herkes tarafından malum.
     Zaten en çok sorulan sorulardan biride bu. Acaba ‘’ Suriye’yle bir savaş ihtimali var mı?’’ daha artık birçok sorular varken öncelikli olarak ne olacak Suriye’nin durumu veya böyle gidecek değil.
     Aslında bana kalırsa Suriye’ye yapılacak en küçük çaplı bir operasyon bile olsa sadece Türkiye değil aynı zamanda NATO ve Amerika’da operasyonun bir parçası olurlar.
     Bu büyük bir savaş olur. Üstelik Suriye gibi kilit bir bölgeyi kaptırmak istemeyen Rusya, İran ve Çin bunun farkındalar.
     Öyle kolay kolay elimizi kolumuzu sallayarak Suriye’ye saldıracak gibi bir izlenim oluşturmak tam anlamıyla bir delilik ve ateşin üstüne körükle gitmek gibidir.
     Şu anda gelişmekte olan ve uluslararası büyük yatırımların yapılmakta olduğu ayrıca terörle mücadelede en zor günler geçirmekteyiz.
     Türkiye elbette ki sağduyulu ve soğukkanlı hareket etmek durumunda.
     Fakat Türkiye’nin bu tutumu çok fazla sürmez. Türkiye’nin yerinde hangi ülke olsa aynısını düşünür.
     Türkiye devleti dünkü devlet değil. hem köklü gelenekleri eski olan bir devlet hem de bölgesinde milli menfaatleri için söz sahibi konumunda bir devlet.
     Üstelik ne NATO ne de Amerika sanmıyorum ki Rusya ve Çin gibi iki büyük süper güç devleti karşısına alsın.
     Rusya Dış işleri Bakanı’nın konuşmasından belli apaçık destek verdiği de ortada besbelli.
     BM yetkilisi Ban Ki Moon dahi resmi açıklamaları ile BM’lerin unvanı altında açıkça olmasa bile desteğini belirtiyor.
     İran ise zaten dün ne dediyse bugünde aynısı sürekli olarak desteğini sürdürüyor.
     Peki bu kadar iki büyük devleti karşısına alacak güce sahip olan devlet yok demek yerinde olur.
     Çünkü ne NATO’nun ne de Amerika’nın bu şekilde caydırıcı bir kalabalık ordu gücü yok.
     O halde yapılacak olan ve şu anda uygulanan diplomasi trafiği de elbet bir tıkanırsa tabi ki doğal olarak askeri seçenekten başka çare kalmayacak.
     Kim bilir ABD’nin o zaman ki hangi yeni başkanı tarafından askeri operasyon için düğmeye basılacak.
    Şu anda seçimlerin içinde olan ABD’de acaba yeni başkanı Suriye ile ilgili ne der ne demez o gün geldiğinde ABD bölgede Arap baharını bu kadar uzatan Suriye için ne gibi bir güzellik yapacak göreceğiz.
    Bu baharı uzatma bedeli neye mal olacak sonu neye varır onu bilemem. Ama şunu söylerim ki artık en cahil bile bunun sonunu bir dünya savaşı ile son bulacağını söyler.
    Amacım hiçbir zaman savaş çığırtkanlığı yapmak değil. gidişat zaten bunu gösteriyor.
    Kimler karlı kimler zararlı çıkacak şimdiden söyleyeyim en karlı şüphesiz dünyanın efendilerinin ülkesi olan İsrail ve Amerika olacaktır.
    Avrupa ülkelerinin savunması olan NATO ve ayrıca Varşova Paktı’nın ev sahibi Rusya ve müttefik İran ve Suriye ise çok büyük bir biçimde zarar görebilir diye tahmin ediyorum.
     Şunu da unutmamak lazım bölgedeki tehlikeli kıvılcım Körfez ülkelerine de sıçrayarak çıkacak savaştan körfez ülkelerine de zararı olacak.
     Arap baharından etkilenmemek için elinden gelen tüm imkanları seferber eden körfez ülkeleri olan Bayreyn, Katar, BAE ( Birleşik Arap Emirlikleri ), Kuveyt, Umman ve Suudi Arabistan şimdiden ısınma hareketleri yaparak baharı yaşamak istemiyorlar.
      özellikle dikkat edilirse bu tüm körfez ülkeleri hem Sünni idare ve hem de mutlak monarşi krallık ile yönetiliyor.