BELEDİYE VE YAZARLAR TOPLANTISI

 

Erzincan Belediye Başkanı Sayın Cemalettin Başsoy ve yönetim kadrosu, yazar arkadaşlarımızla bir araya geldi.

Genelde icranın başında olanlar işe odaklandıkları için eleştiriye tahammül edemezler, haksızlık olarak görürler.

Cemalettin Bey, yönetebilmek için eleştirenlere ihtiyacımız var dedi.

Yeter ki iyi şeyler, doğru şeyler yapılsın.

O gün hem eleştiri hem de verimli bir tartışma ortamı oluştu;

Hikmet Köksal; belediye bünyesinde bilgi aktarımı yok,

Halil İbrahim Özdemir; bu bütçeyle bu projeleri nasıl gerçekleştireceksiniz?

Hamdi Ülker; bir tiyatro kulübümüz bile yok…

Sayın Cemalettin Başsoy; o yüzden bir aradayız, etkili bir belediyecilik için sizlerin katkılarınıza ve önerilerinize ihtiyacımız var dedi.

 

 

Belediyecilik, bir yerel yönetim konusu…

Şehrin imar durumu, alt yapı, ulaşım gibi hayati sorunlarıyla uğraşacak kadroların yereli, yani yaşadıkları kenti çok iyi tanımaları zaruri bir mesele.

Alanında uzmanlaşmış birimler…

Uzun zamandır Erzincan Belediyesinde çalışıp tecrübe kazanan isimler var.

Toplantıda gördük ki, yıllardır konuşulan fakat kaynak sıkıntısı nedeniyle gerçekleştirilmeyen büyük projelerin adeta arşivi niteliğindeler.

İstikrarlı bir belediyecilik için siyasi bir gözle değil, iş zihniyetiyle değerlendirip birikimli yöneticileri yerinde tutmak, üretilecek hizmetler açısından önemli.

 

 

Belediye Başkanı Sayın Cemalettin Başsoy sunumunda, Erzincan’ın nelere ihtiyacı olduğunu anlattı;

Trafik sıkışıklığının çözülmesi

Alternatif yolların ve geniş bulvarların açılması

Yaya ve bisiklet yolları

Yeşil alanlar ve parklar,

Güneş enerjisinden elektrik üretimi

Aksu nehrinden su takviyesiyle su maliyetinin düşürülmesi,

Termal bir tesis,

Tramvay sistemi,

Kentsel dönüşüm projeleri,

Engelli düzenlemeleri,

Katı atık dönüşüm projeleri,                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                         

Toki’nin beton yığını yerine yeni yapılandırmada şehrin ekolojik, jeolojik ve tarihsel dokusunu gözeterek uygulanması…

 

 

Arkadaşlarımız ise şu ilavelerde bulundular;

Kat artışına sınırlama getirilmesi, İnönü ve benzeri mahallelerin özgün dokusunun korunması,

Müze,

Yol ve kaldırım genişliklerinin artırılması,

Kültürel ve sanat faaliyetleri,

Fiziki, tarihi ve sosyal dokunun korunması,

Şehrin master planının, kenti ovanın kuzeyine taşınması şekli gözetilerek yapılması ve şehrin doğusundaki ve batısındaki beldelerin şehre katılışı sağlanırken verimli arazilerin özellikle korunması.

 

 

Herkesçe büyük memnuniyetle karşılanan projeler ise;

Kent içi ulaşımda raylı sistem(Tramvay) veya metrobüs,

Termal tesis ve Karbondioksit gazının ayrıştırılması,

Dörtyol meydan yenileme çalışmaları(kent meydanı yayalaştırma projesi)

 

 

Anlatılan projeler içerisinde en çok önemsediğim ekonomi ve üretim öncelikli olarak gördüğüm karbondioksit gazının ayrıştırılması projesiydi.

Gıda ve daha birçok sektörde kullanılacak Karbondioksit Gazı’nın ayrıştırılmasının Erzincan ekonomisine çok ciddi katkı sağlayacağını düşünüyorum.

Dört yol meydan yenileme ve yayalaştırma projesini gösterişli fakat rantabl bir proje olarak göremedim.

Erzincan’ın yayadan önce ciddi bir trafik sorunu var.

Burayı, alternatif yol ve bulvarlarla tek şeride ve yaya yürüyüşüne uygun hale getirseniz bile Erzincan ulaşımını rahatlatmazsınız.

Çünkü burada yapılan genişletme değil daraltmadır.

Aynı şey merkezden geçeceği düşünülen Tramvay içinde geçerli…

Bir yandan fayda sağlanır fakat diğer taraftan araç trafiği sıkışıklığına neden olur.

Tramvay, hantal olduğu kadar da alan işgal etmektedir.

Yeni bir yol, yeni bir ağ, yeni bir hat oluşturmadıktan sonra, mevcut yollara, özellikle de merkeze dokunarak Erzincan Trafiği’ndeki sorunlar çözülemeyecek, büyüyecektir.

 

Belediye Başkanı Cemalettin Bey’in şu tespiti önemliydi;

“Gezdiğimiz Avrupa Kentleri’nde gördük ki yapılacak tüm projelere kar zarar mantığıyla bakıyorlar. Ve uzun süreli şehircilik anlayışıyla değerlendiriyorlar. Biz burada kalıcıyız, ilerisi için rahat edeceğimiz projeleri hayata geçirelim mantığı hâkim”.

Bu bakış açısını Erzincan’a getirdiğimiz zaman projeleri tartışmaya gerek kalmayacaktır.

 

 

 

Programda en az konuşulan şey ise burnumuzun dibindeki büyük tehlike, deprem konusu idi.

Katılımcılardan Selahattin Ayan ve konunun uzmanları enerjisini boşaltamayan fay hattının önümüzdeki yıllarda kırılabileceğini ve Erzincan’ın da bundan ciddi olarak etkileneceğini belirtiyorlar.

Erzincan bugüne kadar depremlerden binlerce insanını kaybetti.

Büyük tecrübeler, acılar yaşanan bu şehirde 7-8 şiddetinde bir depremde can kaybının yaşanmaması lazım.

Fakat bu şiddette bir deprem, Erzincan’ı duman edecek diye korkuyoruz.

Çünkü yaşadıklarımızdan yeteri kadar ders çıkartamadık, depremlere karşı önlemleri artıramadık.

 

 

Arkadaşımız Metin Yıldırım, Erzincan Belediyesi’nde başkan danışmanlığı görevine getirildi. Hem belediye hem de Erzincan’a hayır ve yarar getireceğini ümit ediyor başarılar diliyorum.