Adilcevaz'da Urartu ve Asur İmparatorluklarına Ait Değerli Buluntular Keşfedildi

Bitlis'in Adilcevaz ilçesindeki Kef Kalesi'nde yürütülen kazı çalışmaları, bölgenin antik geçmişine ışık tutacak önemli buluntulara ev sahipliği yaptı. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın izniyle ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Coşkun başkanlığında gerçekleştirilen kazılarda, Urartu ve Asur İmparatorlukları'na ait eserler gün yüzüne çıktı.

Adilcevaz'ın Malazgirt Ovası'na ve Van Gölü'ne hakim bir tepeye inşa edilen ve Urartu Kralı II. Rusa'nın zamanında inşa edildiği bilinen Kef Kalesi'nde yapılan kazılarda 7 fil ayağı, ok uçları, tekstil materyalleri ve Asur İmparatorluğu'ndan ithal edilen alabasterden yapılmış bir mühür bulundu. Bu buluntular, bölgedeki tarihi bağlantıları ve ticaret yollarını ortaya koyuyor.

Bitlis’te Zincirleme Kaza: 23 Araç Birbirine Girdi, 31 Yaralı Bitlis’te Zincirleme Kaza: 23 Araç Birbirine Girdi, 31 Yaralı

Kazı Başkanı Doç. Dr. İsmail Coşkun, kazı çalışmalarının bu yıl da hızla devam ettiğini belirterek, özellikle kalenin "yukarı salon" adı verilen kısmındaki 6 açmada önemli buluntulara rastladıklarını söyledi. Geçen yıl ortaya çıkarılan 3 fil ayağının yanı sıra, bu yıl 7 yeni fil ayağının tespit edildiğini ifade eden Coşkun, bu buluntuların bölgenin tarihi zenginliğini ve farklı kültürlerin izlerini taşıdığını vurguladı.

Kazı alanında ayrıca, tekstil üretiminde kullanılan ağırşak ve Asur İmparatorluğu'ndan ithal edilen alabaster malzemeden yapılmış bir mühür bulundu. Mührün üzerindeki figürler, eserin yerli değil, ithal olduğunu ve bir soyluya ait olabileceğini gösteriyor. Coşkun, alabasterin bu bölgedeki nadir malzemelerden biri olduğunu belirterek, mührün büyük ihtimalle Asur İmparatorluğu'na ait bir soyluya ait olduğuna inandıklarını söyledi.

Kef Kalesi'ndeki kazılar, bölgenin tarihi ve kültürel geçmişine dair yeni bilgiler ortaya koymaya devam ediyor. Kazı ekibi, buluntuların hem Urartu hem de Asur dönemlerine ait olduğunu belirleyerek, bölgenin tarihindeki etkileşimlerin ne denli geniş bir yelpazeye yayıldığını gözler önüne seriyor.

Kaynak: aa