Özellikle İstanbul’un sokaklarında gezerken karşınıza çıkan bu tüylü canlılar şehrin hemen hemen her köşesinde karşımıza çıkıyor. Peki, bu sevimli ve özgür kediler neden bu kadar fazla sokaklarda geziyor? İstanbul’daki kedilerin sokaklarda özgürce dolaşmasının ardında, çok derin ve tarihsel bir bağ yatıyor.
İstanbul’daki kediler, sadece son yıllarda değil, yüzyıllardır bu şehirle birlikte yaşıyor. Osmanlı İmparatorluğu döneminde, hayvanlara gösterilen ilgi ve saygı o kadar büyüktü ki kedilere özel aşevleri kurulur, kasaplarla anlaşmalar yapılır ve kedilerin bakımı için “mancacılar” adı verilen özel görevliler istihdam edilirdi. Mancacılar, ellerindeki paralarla sokak kedilerini besler ve onları gözlemlerdi. Osmanlı toplumunda, kedilere olan sevgiyi simgeleyen bir başka ilginç gelenek ise, bazı kişilerin vefatından önce miraslarının bir kısmını kedilerin beslenmesi için bırakmasıydı.
Kedilerin İstanbul’daki varlığı, yalnızca Osmanlı dönemine değil, çok daha eski zamanlara dayanıyor. Antik Mısır’dan Mezopotamya’ya kadar uzanan bir geçmişe sahip olan kediler, tarım toplumlarında fare ve haşere popülasyonlarını kontrol etmek için önemli bir rol üstlenmişti. Zamanla bu becerileri ve zarif halleriyle şehir yaşamına adapte olan kediler, Osmanlı dönemiyle birlikte toplumsal hayatın ayrılmaz bir parçası haline geldi.
Bilimsel araştırmalar, günümüz kedilerinin genetik analizleri sayesinde çoğunun Anadolu ve Mısır kökenli olduğunu ortaya koyuyor. İstanbul, kedilerin kültürel yolculuklarında önemli bir durak noktası haline gelmiş ve bu tüylü dostlar şehri yüzyıllarca süren bir mirasla şekillendirmiştir.
Osmanlı padişahlarının kedilere olan sevgisi de oldukça ünlüdür. Sultan II. Abdülhamid’in kedisi Ağa Efendi, saray yaşamının bir parçasıydı ve sık sık Sultan ve kızının oyunlarına müdahale ederek, taşlarını dağıtmasıyla biliniyordu.
Yalnız İstanbul'da değil yurdun pek çok şehrinde, kediler yalnızca sokakları süslemekle kalmaz, aynı zamanda sevgi ve hoşgörüyü de yansıtır. Bir kafede yanınıza gelen kedi, bir kitapçıda uyuyan tüylü dost veya bir caminin avlusunda dolaşan kedi… Hepsi, Osmanlı’dan günümüze gelen bir geleneğin simgesidir.